Günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen oturma birimleri, çağdaş sanatta farklı sanatsal ifade biçimleri olarak birçok yapıtta ele alınmıştır. Oturma eylemi olarak tanımlanan fiziksel bir gereksinimi karşılamak için üretilen oturma birimleri, günlük yaşam nesnesi olmasının yanı sıra, sosyolojik ve kültürel kimliğe de sahiptirler. Çalışmanın amacı, içinde bulunduğu dönemle özdeşleşen oturma birimi sandalye ve taburenin disiplinlerarası sanat yaklaşımıyla kırıcı bir öğe olarak çağdaş sanattaki yeri ve önemine dikkat çekmek ve incelemektir. Bu çalışmada, çağdaş sanatta oturma birimlerinden sandalye/tabureyi oturma işlevlerinin dışında ele alan sanatçı Pablo Picasso, Marcel Duchamp, Pablo Reinoso’nun yapıtları ve masayla birlikte sandalyeyi kullanan sanatçı Marina Abramoviç’in performansı incelenmiştir. Çağdaş sanatın gelişiminden, günümüze kadar oturma birimlerinden özellikle sandalye ve tabure, örnek olarak ele alınan sanatçıların yapıtlarında görüldüğü gibi, sanatsal ifade biçimi olarak değişmiş ve dönüşmüş, görsel algının ötesine geçerek, kavramsal boyuta taşınmıştır. Aynı zamanda 1990 sonrası ilişkisel estetik bağlamında değerlendirildiğinde sandalye, izleyicinin de dâhil olduğu bir performansın parçası olmuştur. Sonuç olarak çağdaş sanatta farklı sanatçılar tarafından ele alınan tüketim nesnesi olan oturma birimlerinden sandalye ve tabure öncelikle çağdaş sanatta bir kırılma noktası olmuş, içinde yaşadığımız çağın ve insanın kendine yabancılaşmasının da bir tür göstergesi olmuştur. Bu çalışmanın araştırma konusu olarak ele alınan oturma birimlerinden öncelikle sandalye ve taburenin çağdaş sanatta ayrı bir yeri olduğu ve farklı sanat disiplinlerindeki sanatçılar tarafından kırıcı bir öğeye ve göstergeye dönüştürülmesi açısından, literatüre bir katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Fine Arts |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | February 21, 2024 |
Submission Date | January 5, 2024 |
Acceptance Date | February 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 38 |