Luce Irigaray, feminist felsefe alanında öne sürdüğü teorilerle, toplumsal cinsiyet, arzu ve öznelliği öncülleyen söylemi önemli ölçüde yeniden şekillendiren bir yazar, teorisyen ve aydındır. Psikanaliz, felsefe, dilbilim ve feminist teoriyi kapsayan çeşitli disiplinlerden yararlanarak kadınların varoluşsal deneyimlerine farklı bakış açıları sunmanın yanı sıra geleneksel kadınlık ve erkeklik kavramsallaştırmalarının kimlikleri inşa etme ve algılama biçimleri üzerindeki etkilerinin değerlendirmesini yapar. Varoluşçu fenomenoloji ve post-yapısalcı düşünceden esinlenerek geleneksel ikili karşıtlıkları yapısöküme uğratan, bu karşıtlıkların ataerkilliğin devamını sağlamadaki rolünü ve kadının marjinalleştirilmesini nasıl pekiştirdiğini ortaya koyan Irigaray, geleneksel sınırları aşan kadınsı öznelliğin yeniden tasarlanmasını teşvik eder. Irigaraycı bir yaklaşımı temel alan bu çalışmanın amacı, kadınlığın varoluşu, toplumsal cinsiyet ve arzu teorileriyle, Afro-Amerikan çağdaş edebiyatın önemli yazarlarından biri olan Maya Angelou’nun, Annem ve Ben ve Annem (Mom & Me & Mom) (2022) isimli romanını incelemektir. İlk çocukluk yıllarından başlayarak özellikle annesi ile olan ilişkisine odaklandığı bu özyaşamöyküsünde Angelou, ataerkil ve ırkçı söylemin meşru olduğu bir toplumda bir kadın olarak ulaştığı yeri ve bu varoluşa annesinin katkılarını yansıtan bir bakış açısı sunar. İlk gençlik yıllarında yaşadığı toplumun fallosentrik yapısı nedeniyle bir kadın olarak ötekileştirilen Angelou, sahip olduğu arzular ve varoluşa olan inancı ile Irigaray’ın kavramsallaştırdığı teorilerin işlerliğini romanın sonunda doğrulamaktadır. Vatmanlıktan, şarkıcılığa ve garsonluğa kadar çeşitli mesleklerde çalışan yazar, anlatının sonunda kimlik, güçlenme ve arzu etiğine ilişkin düşüncelerin kadının yeniden varoluşuna katkılarını göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | British and Irish Language, Literature and Culture |
Journal Section | World languages, cultures and litertures |
Authors | |
Publication Date | April 21, 2024 |
Submission Date | February 25, 2024 |
Acceptance Date | April 20, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 39 |