Kötülük, İkinci Dünya Savaşı dönemini bir Yahudi olarak deneyimleyen ve çok kısa bir süre de olsa toplama kampında kalmış olan siyaset teorisyeni Hannah Arendt’in ömrü boyunca üzerinde düşündüğü konulardan biri olmuştur. İlk çalışmalarında “radikal kötülük” kavramı üzerinde duran Arendt, daha sonra “kötülüğün sıradanlığı” kavramını geliştirmiş ve özellikle düşünce yoksunluğu ile kötülük arasındaki ilişki üzerinde durmuştur. Ancak bu çalışma kapsamında, Arendt’in düşünsel izleği takip edilerek kötülüğe alan açmamak için sadece düşünmenin değil zihnin diğer yetilerinin de etkin bir şekilde kullanılması gerektiği sonucuna ulaştığı görülmüştür. 20. yüzyılın kötülüklerine karşı çıkma konusunda pasif kalan ve hatta bu kötülüklere yol açan nasyonal sosyalizmi destekleyen filozof ve bilim insanlarını anlamaya çalışan Arendt, “vita contemplativa”yı hiyerarşik olarak önceleyen yaklaşımlarına bir eleştiri olarak “vita activa”yı incelemiştir. Bu çalışma kapsamında, dünyaya, dünyalılığa ve dünya sevgisine öncelik veren Arendt’in cesur entelektüel üretimi takip edilerek kötülüğün kaynağına dair bir kavrayış geliştirilmeye çalışılmış ve kötülüğün insanın “hiçbir yer”de olma halinden kaynaklandığı savunulmuştur. Okul Tıraşı filmi, insanın “vita activa” ve “vita contemplativa” alanlarında yüksek bir performansla varolmaktan imtina ettiği her anda kötülüğün nasıl kolaylıkla ortaya çıktığını ve bir kere ortaya çıktıktan sonra da “radikal kötülük”e kadar gidip gitmeyeceğinin bilinmezliğini gösteren önemli bir örnektir.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Cinema Studies (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Early Pub Date | June 26, 2025 |
| Publication Date | June 26, 2025 |
| Submission Date | August 1, 2024 |
| Acceptance Date | May 4, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 19 |