Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’in birçok yerinde
muhtelif varlıklara yemin etmektedir. Hatta O, Kur’ân’daki on yedi sûreye
yeminle başlamakta ve daha başlangıçta muhatapların dikkatlerini
cezbetmektedir. Bu yeminlerin bazısında Cenâb-ı Hak kendi zatına, peygambere,
Kur’ân’a, meleklere, kıyâmet gününe, semâ, necm, şems ve kamer
gibi kâinatta ve tabiatta bulunan mühim varlıklara yemin etmektedir. Söz konusu
yeminler içerisinde yüce Allah’ın, leyl/gece, nehâr/gündüz, duhâ,
‘asr, fecr, subh/sabah ve yevm/gün gibi zamana
taalluk eden bazı kavramlara da yemin ettiği dikkat çekmektedir. Allah Teâlâ
bunlara niçin yemin etmektedir? Kendilerine yemin edilen zamanların mekânla
nasıl bir bağı ya da bağlantısı vardır? Başka bir ifadeyle Allah’ın Kur’ân’da kendilerine
kasem ettiği zaman ifadelerine yemin etmesinin hikmeti ve olguyla ya da mekânla
ilişkisi nedir? İşte bu makalede, tüm bu sorulara cevap bulunmaya çalışılmış;
muhtelif zamanlara yapılan yeminlerin mekânla ilişkileri irdelenmiştir. Ve
neticede görülmüştür ki Allah söz konusu zamanlara, ilgili zamanlarda, mekânda
meydana gelecek bir takım önemli iş, fiil ya da hadiseler nedeniyle yemin
etmektedir. Dolayısıyla Allah’ın Kur’ân’da bazı zaman kavramlarına yemin
etmesi, yemin edilen zamanların mekânla sıkı ilişkilerinden bağımsız değildir
ve Kur’ân’daki yemin ifadelerinin maksad-ı ilâhîye uygun olarak
anlaşılması bakımından bu noktanın dikkate alınması önem arz etmektedir.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 7 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |