Sanayileşme süreci ile beraber kadının ev dışına çıkması ve çalışma hayatında yer alması geleneksel aile anlayışını ve bu anlayışa dayalı yaşam tarzını kökten değişime uğratmıştır. Özellikle geleneklerin ve dinin etkisinin asgariye indiği modern toplumlarda değişimin boyutu çok daha büyük olmuştur. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin kadının özgürlüğüne, eş seçimine, nikah tercihlerine ve evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışlarını ve bu bakış açısının bazı değişkenler açısından (cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, ailenin dini yaşam durumu ve öğrencilik süresince konaklanılan yer) farklılaşıp farklılaşmadığını incelemeye yöneliktir. Araştırma kesitsel, nicel ve betimsel bir araştırma olarak tasarlanmıştır. Nicel ve betimsel bir tarama modelini esas alan çalışmada Atatürk Üniversitesi örgün lisans öğrencilerinden “zümrelere göre (tabakalı) örnekleme yöntemi ile belirlenen toplam 989 kişilik katılımcı grubu örneklemi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan üniversite öğrencileri yedi farklı eğitim alanından ve %63,4’ü kız öğrencilerden oluşmaktadır. Çoğunlukla Anadolu Lisesi ve İmam Hatip Lisesi mezunu olan öğrencilerin %47,7’si Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda kalmaktadırlar. Ailelerin dini yaşama derecelerine bakıldığında ise öğrencilerin %73’ünü ailelerini dindar olarak tanımlamaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcı üniversite öğrencileri, büyük bir oranla dini nikah-resmi nikah birlikteliğini tercih ederken hiçbir nikah türünü tercih etmeyenler %3,5 gibi çok düşük bir oranda kalmaktadır. Katılıcı üniversite öğrencileri evlilik dışı cinsel ilişkiye %69,5 gibi önemli ölçüde olumsuz bakmaktadır. Eş seçiminde dikkat edilen kriterler açısından bakıldığında ise üniversite öğrencileri dindarlığı bir kıstas olarak görmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısının kadın erkek eşitliği noktasında olumlu düşündüğü görülürken, öğrencilerin tam olarak üçte birinin ise kadınların da istediği gibi giyinebilmeleri ve erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılmadıkları dikkat çekmektedir. Ayrıca cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü gibi değişkenler bu görüşlerde bir farklılığa yol açmaktadır. Özellikle bu değişkenler içerisinde din ile bağlantılı olanlara (eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, öğrencilikte barınma yeri ve ailenin dindarlık derecesi) bakıldığında diğer değişkenlere göre önemli bir farklılaşmanın gerçekleştiği dikkat çekmektedir. Özellikle dinin nikah tercihlerinde, evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışta, evlenilecek kişide dindarlık kriterini aramada önemli farklılığa yol açtığı söylenebilir. Çünkü eğitim görülen alanı ilahiyat, mezun oldukları lise türü İmam hatip lisesi olanlar ve ailesinin çok dindar olduğunu söyleyenlerin diğer gruplara göre daha yüksek oranda resmi-dini nikâhı birlikte istedikleri dikkat çekmektedir. Yine aynı grup öğrenciler evlilik dışı cinsel ilişkiye diğer gruplara göre çok yüksek oranda olumsuz bakmaktadırlar. Ayrıca din bilimleri öğrencilerinin neredeyse tamamına yakının (%90,4) evlenecekleri kişinin dindar olmasını tercih ettikleri görülmektedir. Benzer bir yaklaşım kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım noktasında da rastlanmaktadır. Çünkü kadınlarında erkekler kadar özgür olması gerektiği düşüncesine en düşük katılım (%13,9) din bilimleri öğrencilerinde ve (%28,1) İHL mezunu olan öğrencilerde gerçekleşmiştir. Bütün bu veriler dört şekilde yorumlanabilir. Birincisi dini nikâhın toplumun yeniliğe en açık, düşünen ve sorgulayan ve çağı en iyi okuma imkânına sahip kesimi olan üniversite öğrencileri içerisinde bile ne kadar kökleşmiş ve yerleşmiş olduğunu gösterir. İkincisi ise yine aslında bu bağlamda üniversite öğrencilerinin geleneksel aile yapısının etkisini önemli ölçüde taşıdıklarını gösterir. Üçüncüsü din ve geleneğin toplum üzerinde aile kurumu ve onunla ilişkili mevzularda etkisinin önemli ölçüde devam ettiğini gösterir. Dördüncüsü, üniversite öğrencilerinin sadece yarısının kadının özgürlüğü konusunda olumlu bir düşüncede olduklarıdır.
Atatürk Üniversitesi
SBA-2021-10208
With the industrialization process, the fact that women go out of the home and take part in working life has radically changed the traditional understanding of family and the lifestyle based on this understanding. Especially in modern societies, where the influence of traditions and religion has been minimized, the size of the change has been much greater. This research aims to examine the views of university students on women's freedom, spouse choice, marriage preferences and extramarital sexual relations, and whether this perspective differs in terms of some variables (gender, field of education, type of high school graduated, religious life status of the family and place of residence during student life).
The research is designed as a cross-sectional, quantitative and descriptive research. In the study based on a quantitative and descriptive screening model, the participants determined by the cross-sectional sampling method from the formal undergraduate students of Atatürk University constitute the sample.
The university students participating in the research consist of seven different fields of education and 63.4% of them are female students. Majority of the students are graduates of Anatolian High School and Imam Hatip High School, and 47.7% of them live in dormitories belonging to the Credit and Hostels Institution.
According to the research results, participating university students prefer religious marriage-official marriage union, view extramarital sexual intercourse significantly negatively, consider religiosity as a criterion for choosing a partner, and believe that women should be free like men by 50%. In addition, variables such as gender, field of education, type of high school graduated cause a difference in these views.
It can be said that religion causes a significant difference in the marriage preferences, the view of sexual relations outside of marriage, and the search for the criterion of religiosity in the person to be married. Because, it is noteworthy that those whose field of education is theology, the type of high school they graduated from, and those who say their family is very religious, prefer civil-religious marriage together at a higher rate than other groups. Again, the same group of students have a very high negative view of extramarital sexual intercourse compared to other groups. In addition, it is observed that almost all of the religious studies students (90.4%) prefer the person they will marry to be religious. Similarly, the lowest participation in the opinion that women should be as free as men was realized among religious studies students (13.9%) and students who graduated from IHL (28.1%).
All these data can be interpreted in four ways. First of all, religious marriage is deeply rooted and entrenched even among university students, who are the most open to innovations, thinking and questioning and having the best reading opportunity. Secondly, university students continue to carry the influence of traditional family structure to a great extent. Third, religion and tradition continue to have a significant impact on society on the institution of the family and related issues. Fourth, only half of university students have a positive opinion about women's freedom. It is remarkable that the rate of participation in the idea that women should be as free as men, especially among female students, remained at 56.8%.
SBA-2021-10208
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Project Number | SBA-2021-10208 |
Early Pub Date | August 12, 2023 |
Publication Date | September 15, 2023 |
Submission Date | January 2, 2023 |
Acceptance Date | April 7, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 32 |
Şırnak University Journal of Divinity Faculty is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).