Ülkemizde tarla tarımı ağırlıklı
olarak kuru tarıma dayanmakta, kuru tarım içerisinde ise tahıl yetiştiriciliği,
özellikle buğday ve arpa yetiştiriciliği büyük yer tutmaktadır. Kuru tarımda
yıllardan beri uygulanan kara nadas-buğday/arpa üretim sistemine bağlı olarak
toprak kalitesi bozulmuş durumdadır. Bozuk toprak kalitesi, çok büyük emek,
zaman ve kaynak harcanarak gerçekleştirilen araştırmalardan ve kültürel
uygulamalardan beklenen yararları azaltmakta ve verime dönüşmesini
sınırlandırmaktadır. Buna ilaveten, küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklık
tehdidi, bozuk toprak kalitesiyle birleştiğinde kuru tarım alanlarındaki
üretim, özellikle buğday ve arpa üretimi gelecekte çok daha büyük risk altına
girecektir. Bu nedenle kuru tarımda kara nadas-buğday/arpa üretim sistemi
yerine baklagil-tahıl üretim sistemine geçilmeli, geleneksel toprak işleme
yerine azaltılmış toprak işleme veya sıfır sürüm uygulanmalıdır. Ülkemizin
farklı ekolojik koşullarına ve yetiştiricilerin ekonomik güçlerine uygun,
sürdürülebilir toprak kalitesini esas alan kültürel uygulamalar belirlenmeli ve
yaygınlaştırılmalıdır.
The production of field crops in Turkey is generally
based on dry farming system and cereal production, especially wheat and barley
production have the great amounts in dry farming. The quality of soils in dry
farming are poor because of intensively tillage and application of
fallow-wheat/barley production system for decades. The poor soil quality
reduces beneficial impacts of crop management and researches realized by
spending of huge amounts of money, time and labor, and limits turning benefits
into yield. In addition, the crop production, especially wheat and barley
production will be under the bigger risk in future because of interaction
between the poor soil quality and the drought caused by global climate
changing. Therefore, fallow-wheat/barley production system and conventional
tillage should be replaced by legumes-cereal production system and minimum
tillage or no-till systems in dry farming. The crop management systems based on
sustainable soil quality, and to be adapted to different ecological conditions
of Turkey and to economic power of farmers, should be determined and widely
practiced.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 25 Sayı: ÖZEL SAYI-1 |