Ahıska Türkleri 1944 yılındaki sürgünden sonra bugün dünyanın çeşitli bölgelerine
dağılmış olarak yaşamlarını sürdürmektedirler. Kendi vatanlarından uzakta yaşayan
Ahıska Türklerinin diğer Türk toplulukları gibi bir edebiyatı da bulunmamaktadır.
Ancak, dünyanın farklı yerlerinde de yaşasalar bulundukları bölgelerde az da olsa
edebî eserler veren Ahıska Türkleri de bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde son
derece önemli kademelerde görevde bulunmuş Ali Fuat Azgur da bunlardan biridir.
Asıl mesleğinin yanında şiirler de kaleme alan Azgur hemen hemen her konuda şiir
yazmış, yaşadıklarını, hissettiklerini şiire dökmüştür. Azgur’un bu anlamda en önemli
özelliği de aruz vezniyle şiirler yazmasıdır.
Biz bu çalışmamızda hem bir asker hem de bir bürokrat olarak görev yapmış Ali
Fuat Azgur’un şairlik yönüne vurgu yaparak onun “Aruz’un Meltemiyle” adlı şiir
kitabında yer alan şiirlerini inceleyeceğiz.
Meskhetian Turks have been scattered on different parts of the world since the
exile in 1944. Since they live far from their homeland, they do not have a literature
of their own unlike other Turkic peoples. There are, however, a few Meskhetian Turks
who have had literary works. Ali Fuat Azgur, who served at important positions in
Turkey, is one of those people. In addition to being a soldier, a high judge, Azgur also wrote poems on almost anything he witnessed or felt. His most distinct feature, perhaps,
was his using prosody in his poems.
In this study, I will examine the poems of Ali Fuat Azgur in his book “Aruz’un
Meltemiyle”, emphasizing his poetics.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 15, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 40 |