This study examines in detail the etymological origins, semantic meanings, conceptual frameworks and historical contexts of the expressions “Urugsırat” in Turkic Bengü Stones (Orkhun Inscriptions) and “Four Cutting” (四绝 / Sì Jué) in Mandarin Chinese. It also emphasizes their relationship with the modern concept of genocide. It is revealed that “Urugsırat” is linked to the systematic extermination of a community and the implementation of genocide-like policies in Ancient Turkic societies. It reflects not only physical extermination, but also strategies targeting the identity and future of a people. Similarly, the Mandarin Chinese expression “Four Cutting” refers to a comprehensive policy of extermination aimed at eliminating the biological existence (extinction), lineage, economic and social resources, and social structure of target groups. The study explores the relationship between these two expressions and the phenomenon of genocide through comparative linguistic and historical analysis. Both expressions reveal the historical continuity of genocide. Especially today, China’s policies towards Uyghur Turks and other Turkic communities in East Turkestan are considered as a modern implementation of the “Four Cutting”. Practices such as mass surveillance, concentration camps called re-education, forced birth control and cultural assimilation have been associated with the crime of genocide by scientific reports and academic studies. In this context, the study aims to illuminate the historical and contemporary genocide processes by emphasizing the similarities (goal of extinction) and differences (scope and implementation methods) of “Urugsırat” and “Four Cutting”.
Bu çalışma; Türk Bengü Taşları’nda (Orhun Yazıtları) geçen “Urugsırat” ve Mandarin Çincesindeki “Dört Kesme” (四绝 / Sì Jué) ifadelerinin etimolojik kökenlerini, semantik anlamlarını, kavramsal çerçevelerini ve tarihsel bağlamlarını detaylı bir şekilde incelemektedir. Ayrıca bu ifadelerin modern soykırım kavramıyla ilişkileri üzerinde durulmaktadır. “Urugsırat”ın, Eski Türk toplumlarında, bir topluluğun neslinin sistematik olarak kurutulması ve soykırım benzeri politikaların uygulanmasıyla bağlantılı olduğu ortaya konulmaktadır. Bu ifade yalnızca fiziksel yok etmeyi değil, aynı zamanda bir halkın kimliğini ve geleceğini hedef alan stratejileri de yansıtmaktadır. Benzer şekilde Mandarin Çincesindeki “Dört Kesme” ifadesi, hedef grupların biyolojik varlığını (neslin kesilmesi), soyunu, ekonomik ve sosyal kaynaklarını ve sosyal yapısını ortadan kaldırmayı amaçlayan kapsamlı bir yok etme politikasını ifade etmektedir. Çalışma, karşılaştırmalı dilbilimsel ve tarihsel analiz yöntemleriyle bu iki ifadenin soykırım olgusuyla ilişkisini araştırmaktadır. Her iki ifade, soykırımın tarihsel sürekliliğini gözler önüne sermektedir. Özellikle günümüzde Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri ve diğer Türk topluluklarına yönelik politikaları, “Dört Kesme”nin modern bir uygulaması olarak değerlendirilmektedir. Kitlesel gözetim, yeniden eğitim adındaki toplama kampları, zorunlu doğum kontrol ve kültürel asimilasyon gibi uygulamalar, bilimsel raporlar ve akademik çalışmalarla soykırım suçuyla ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda çalışma “Urugsırat” ve “Dört Kesme”nin benzerliklerini (neslin yok edilmesi hedefi) ve farklılıklarını (kapsam ve uygulama yöntemleri) vurgulayarak tarihsel ve güncel soykırım süreçlerini aydınlatmayı amaçlamaktadır.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | South-East (Latest Uyghur/Uzbek) Turkic Dialects and Literatures |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | October 30, 2025 |
| Submission Date | March 2, 2025 |
| Acceptance Date | September 1, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 60 |