Amaç: Yapılan bu çalışmada balın Türk Mutfak kültüründe kullanımının ve Türkiye’deki coğrafi işaretli balların araştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca çalışmada coğrafi işaretli balların tanıtılması, coğrafi işaretin kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılmasındaki önemi konusunda tüketici ve üreticiler açısından farkındalık oluşturmak hedeflenmiştir.
Yöntem: Bu çalışma nitel bir araştırmadır. Çalışmada verilerin toplanması, nitel araştırma tekniklerinden biri olan doküman analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ikincil kaynaklardan faydalanılmıştır. Bu doğrultuda coğrafi işaret, balın tanımı ve tarihi, balın Türk mutfağındaki yeri ve Türkiye’deki coğrafi işaretli ballar ilgili literatür taranarak araştırma gerçekleştirilmiştir.
Bulgular: İlk çağlardan günümüze kadar en önemli beslenme kaynaklarından biri olan balın Türk mutfak kültüründeki kullanımı oldukça önemli bir yere sahiptir. Bal sadece mutfakta değil aynı zamanda sağlık, kozmetik, tarım, hukuk ve ticaret gibi alanlarda da kendine önemli bir yer bulmuştur. Bal, Türk mutfağında tatlandırıcı bir unsur olarak birçok yemek, tatlı, şerbet ve şekerlemede kullanılmaktadır. Ülkemizde coğrafi koşullara göre çok çeşitli bal türleri bulunmaktadır. Türk Patent ve Marka Kurumunda kayıtlı ürün grupları içerisinde 26’sı menşe adlı, 3’ü mahreç işaretli olmak üzere toplam 29 adet coğrafi işaretli bal olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç: Bal, ilk çağlardan günümüze kadar insanlık tarihinde en önemli beslenme kaynaklarından biri olmuş, tarihsel süreç içerisinde de Türk mutfak kültüründe yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Türkler İslamiyet’i kabul etmeden önce, Orta Asya’dan günümüze kadar her dönemde balı beslenme ve tedavi amaçlı kullanmışlardır. Bu dönemler içerisinde özellikle Osmanlı döneminde en yaygın kullanıma sahiptir. Türkiye’nin, coğrafi koşulları ve zengin florası sayesinde ülkemizde arıcılık faaliyetleri oldukça yaygındır. Ülke çapında farklı bölgelerde çok sayıda bal çeşidi bulunurken bu balların çoğunluğu coğrafi işaret tescili altında değildir. Bu balların bilinirliğinin artırılması ve gelecek nesillere aktarmak için tescil altına alınması konusunda çalışmalar yapılmasının Türk mutfak kültürünün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
Purpose: The aim of this study was to investigate the use of honey in Turkish culinary culture and geographically marked honeys in Turkey. In addition, it was aimed to introduce geographically marked honeys and to raise awareness among consumers and producers about the importance of geographical indication in protecting our cultural heritage and transferring it to future generations.
Method: This study is a qualitative research. The collection of data in the study was carried out by document analysis method, which is one of the qualitative research techniques. Secondary sources were utilised in the study. In this direction, geographical indication, definition and history of honey, the place of honey in Turkish cuisine and geographically marked honeys in Turkey were reviewed and the research was carried out by scanning the relevant literature.
Findings: The use of honey, one of the most important sources of nutrition from ancient times to the present day, has a very important place in Turkish culinary culture. Honey has found an important place not only in the kitchen but also in areas such as health, cosmetics, agriculture, law and trade. Honey is used in many dishes, desserts, sorbets and confectionery as a flavouring element in Turkish cuisine. In our country, there are various types of honey according to geographical conditions. Among the product groups registered in the Turkish Patent and Trademark Office, it has been determined that there are a total of 29 honeys with geographical indications, 26 of which are named origin and 3 of which have geographical indications.
Conclusion: Honey has been one of the most important sources of nutrition in the history of mankind from the earliest ages to the present day, and has been widely used in Turkish cuisine culture in the historical process. Turks have used honey for nutrition and therapeutic purposes in every period from Central Asia to the present day before they accepted Islam. Among these periods, it has the most widespread use especially in the Ottoman period. Thanks to Turkey's geographical conditions and rich flora, beekeeping activities are quite common in our country. While there are many honey varieties in different regions throughout the country, the majority of these honeys are not under geographical indication registration. It is thought that it is important to increase the awareness of these honeys and to carry out studies on the registration of these honeys in order to transfer them to future generations in order to protect and ensure the sustainability of Turkish culinary culture.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Gastronomy |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Early Pub Date | June 7, 2024 |
Publication Date | July 18, 2024 |
Submission Date | March 25, 2024 |
Acceptance Date | May 16, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 1 |