İnsanlığın en eski rüyası yapay zekâ, antik Yunan efsanelerinde/kaynaklarında, eski Çin ve eski Türk yazıtlarından, insanlığın temel mirası masallara kadar her alanda kendini göstermiştir. İlk geliştirildiği zamanlarda nasıl öğreneceği bilinemeyen makine (yapay zekâ), düşünce değişikliği ile veriden öğrenme yolculuğuna başlamıştır. Ancak “veri temelli makineler” geliştiricilere yeterli gelmemiş, veri olsun ya da olmasın insan gibi düşünebilen, insan gibi karar verebilen makineler yaratma hayali yükseliş göstermiştir. Çünkü yapay zekâ bir mühendislik disiplini olmaktan ötedir. Yapay zekâ, insanlığı taklit etme ve onu aşma sanatıdır (Özdemir, 2021). Kasım 2022’den itibaren
başladığı düşünülen, önce üretici sonra üretken yapay zekâlar olarak adlandırılan süreç, insanlığın yapay zekâ yolculuğunda yeni bir dönemi başlatmıştır. Ancak bu başlayan yeni dönem, yapay zekânın tekil görev bazlı, verinin gösterdiği yolda ilerlediği değil, bir zekâ olarak var olduğu adımlar silsilesini de kapsamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Basın Çalışmaları, Gazetecilik, İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Analiz / Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 10 Sayı: 23 |
This work is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International