Early Islamic historical sources included exaggerated numbers, figures and statistics on city populations, soldier counts in armies, statistics on casualties or prisoners in wars, and the amount of booty. In addition to exaggerations of tax and jizya from some geographical regions, there were also high figures on material losses caused by natural disasters such as plague, flood, earthquake, drought and famine not compatible with the demographic and socio-economic structure of the period. Similar exaggerated figures also exist about slave counts and concubines owned by some caliphs, sultans, or the rich. In this article, the figures, numbers and statistics given about the Muslim, Byzantine and Sassanid armies in the Syrian and Iranian-Iraqi conquests taking place during Hulefâ-yi Râşidîn period were examined and criticized. Classical Islamic historical sources show the number of soldiers, especially in the Byzantine and Sassanid armies, to be much larger. Similarly, the statistics on soldiers killed or captured by the enemy in wars are too high to correspond to the facts. This study mainly aims to reveal that the enemy armies, outnumbering the Muslim Arab armies, were not tens of times more numerous; secondly, to reveal that the number of soldiers allegedly killed by the enemy is greatly exaggerated in Islamic historical sources; also, to discuss that Islamic conquests were not “bloody” and “cruel,” as some circles claim. Considering soldier count in enemy armies and casualties are much less than in the sources, it will be understood that the Islamic conquests took place on a more peaceful ground. For a healthy opinion, firstly, the figures of classical Islamic historical sources about Syrian wars and the Iranian-Iraqi conquests were quoted as they were. In addition, Christian and Magi sources describing the same conquests were consulted–within the limits of the possibilities–to allow for comparisons. Likewise, studies of modern historians specializing in Byzantine and Sassanid history were also used. The figures provided by classical sources on these conquests were examined using analysis, criticism and comparison methods. Based on the information in Islamic historical sources, it can be seen that the number of soldiers in the Byzantine army, consisting of 100-200 thousand people on average in each war during the Syrian-Palestinian conquests, reached 500-600 thousand people in total. Likewise, the number of Iranian army recruits, allegedly participating important battles with 150-200 thousand people, exceeds 500-600 thousand during the conquests. In the same sources, the Muslims participated in the conquests with a military force of about 50-80 thousand people, 25-40 thousand people in each of the Syrian and Iraqi-Iranian fronts. Again, according to sources, the number of soldiers killed on both fronts exceeds one million. However, sources overestimating the crowds of enemy armies have greatly exaggerated the number of people allegedly killed by them. However, when all sources describing the relevant period are subjected to a sound reading, it will be seen that both the number of soldiers in the enemy army and the number of people claimed to have been killed by the enemy are greatly exaggerated. Likewise, it will be understood that Muslims actually attempted conquest movements in large numbers with a considerable military force.
İlk dönem İslâm tarihi kaynaklarında şehirlerin nüfusu, orduların asker sayısı, savaşlarda öldürülen veya esir edilen askerlere ilişkin istatistikler ve ele geçirilen ganimetlerin miktarı hususunda genellikle abartılı sayı ve istatistiklere yer verilmiştir. Bazı coğrafî bölgelerden alınan vergi veya cizye miktarına ilişkin mübalağaların yanında veba hastalığı, sel, deprem, kuraklık ve kıtlık gibi doğal afetlerin sebebiyet verdiği maddi kayıplar noktasında da dönemin demografik ve sosyo-ekonomik yapısı ile uyumlu olmayan yüksek rakamlar kendisine yer bulabilmektedir. Benzer mübalağalı rakamlar, bazı halife, sultan veya zengin şahsiyetlerin sahip olduğu köle ve cariye sayısına ilişkin olarak da mevcuttur. Bu makalede, Hulefâ-yi Râşidîn döneminde gerçekleşen Suriye ve İran-Irak fetihlerindeki Müslüman, Bizans ve Sâsânî ordularına dair verilen rakam, sayı ve istatistikler tahlil ve tenkit edilmektedir. Klasik İslam tarihi kaynaklarında, özellikle Bizans ve Sâsânî ordularındaki asker sayısı olduğundan çok daha kalabalık gösterilmiştir. Aynı şekilde savaşlarda düşmandan öldürülen veya esir edilen askerlere ilişkin rakamlar da abartılmıştır. Elinizdeki bu çalışmanın ana hedefi, fetihlerde, düşman ordularının Müslüman ordularından onlarca kat kalabalık olmadığını ilmî bir şekilde ortaya koymaktır. Araştırmamızın ikinci temel hedefi ise İslâm tarihi kaynaklarında, düşmandan öldürüldüğü iddia edilen asker sayısının abartılı olduğu hususuna bilimsel açıdan işaret etmektir. Makalemizin temel hedeflerinden biri de bazı çevrelerce iddia edildiği gibi, İslâmî fütûhâtın, “kanlı” ve “acımasız” olmadığını bilimsel bir tarzda savunmaktır. Düşman ordularındaki asker sayısı ve öldürülen kişilere ait rakamların, kaynaklarda belirtilenden çok daha az olduğu görüldüğünde, İslâmî fetihlerin daha barışçıl bir zeminde gerçekleştiği kendiliğinden anlaşılacaktır. Okuyucunun sağlıklı bir kanaate varması amacıyla, öncelikle klasik İslâm tarihi kaynaklarının Suriye ve İran-Irak fetihlerinde yapılan savaşlar çerçevesinde naklettikleri rakamlar olduğu gibi aktarılmıştır. Ayrıca karşılaştırma yapılmasına imkân tanıması açısından, aynı dönemin fetihlerini anlatan Hıristiyan ve Mecûsî kaynaklara -imkânlar dâhilinde- müracaat edilmiştir. Keza, Bizans ve Sâsânî tarihi üzerinde uzmanlaşmış modern tarihçilerin de araştırmalarından yararlanılmıştır. Klasik kaynakların fetihler bağlamında naklettiği rakamlar tahlil, tenkit ve mukayese yöntemleri kullanılarak irdelenmiştir. Sadece İslâm tarihi kaynaklarındaki bilgiler esas alındığında, Suriye-Filistin fetihleri sırasında her bir savaşta ortalama 100-200 bin kişiden oluşan Bizans ordusundaki asker sayısı, toplamda 500-600 bin kişiye ulaşmaktadır. Keza, önemli savaşlara 150-200 bin kişi ile katıldığı iddia edilen İran ordusunun fetihler boyunca askere aldığı asker sayısının 500-600 bini geçmesi gerekmektedir. Aynı kaynaklara göre Müslümanlar, Suriye ve Irak-İran cephelerinin her birinde 25-40 bin kişi olmak üzere her iki cephede yaklaşık 50-80 bin kişilik askeri güç ile fetihlere katılmışlardır. Yine kaynaklara göre her iki cephede düşmandan öldürülen asker sayısı bir milyonu aşmaktadır. Ancak ilgili dönemi anlatan bütün kaynaklar sağlıklı bir okumaya tabi tutulduğunda hem düşman ordusundaki asker sayısının hem de düşmandan öldürüldüğü iddia edilen kişi sayısının fazlasıyla abartıldığı görülecektir. Aynı şekilde aslında Müslümanlarında azımsanmayacak bir askeri güç ile kalabalık bir şekilde fetih hareketlerine giriştikleri anlaşılacaktır.
İslam Tarihi Klasik Kaynaklar Rakam İstatistik Ordu Savaş Fetihler
1. Finans/Teşvik: Yazar, çalışmada herhangi bir finans/teşvik kullanılmadığını beyan etmektedir. 2. Çıkar Çatışması: Yazar, çalışmada herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan etmektedir. 3. Etik Beyan: Yazar bu makalede araştırma ve yayın etiğine uyulduğunu beyan etmektedir. Bu araştırma için Etik Kurul İzni gerekmemektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Islam |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | September 14, 2023 |
Acceptance Date | November 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 9 Issue: 2 |
Journal of Near East University Faculty of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).