Increasing energy demand due to global
population growth, decreasing fossil fuel reserves and environmental concerns
resulted with the necessity of obtaining renewable and sustainable alternative
energy sources from non-food products. Biodiesel, a renewable, non-toxic and
biodegradable fuel type, can be used in diesel engines without engine
modifications. But bioenergy production can compete with production of food and
fodder crops in agricultural areas, which can result in increased food prices
and potentially significant economic destabilization. Therefore, it has been
proposed to use marginal agricultural areas for the production of bioenergy raw
materials. Seeds of Camelina (False flax) (Camelina sativa), which is well
adopted to marginal areas, have started to be prominent crop in recent years as
a suitable source for biofuels. The high oil content (25-48%) and low
production costs are important advantages of camelina. Fuel characteristics of camelina
biodiesel have been shown to be suitable for ASTM D6751 and EN 14214 Standards
in many respects. Motor power generation of >2000 rpm, is higher than that of
mineral fuels. Camelina produces lower CO and CO2 than biodiesel
mineral fuels. EPDK authority of Turkey mandates to blend diesel fuel with at
least 0.5% biodiesel by the year 2018. The annual diesel consumption in Turkey
is close to 29.106 m3 and it is estimated that 145.103
m3 biodiesel is required to mix with petrodiesel.
In this review, we present a summary
of internationally conducted studies on the characteristics, consumption,
standards and environmental impacts of the camelina biodisel.
Biodiesel Camelina sativa false flax Renewable Energy Turkey
Küresel nüfus artışına bağlı olarak sürekli
artan enerji talebi, azalan fosil yakıt rezervleri ve çevresel kaygılar; gıda
dışı ürünlerden yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif enerji kaynakları
elde edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Yenilenebilir, toksik olmayan ve
biyo-bozunur bir yakıt olan biyodizel, motor modifikasyonları olmadan dizel
motorlarda kullanılabilmektedir. Fakat biyoenerji hammadde bitkileri, tarımsal
alanlarda gıda ve yem bitkileri ile rekabet edebilir ki bu, gıda fiyatlarının
artması ve potansiyel olarak önemli ekonomik istikrarsızlaşma sonuçlarına neden
olabilir. Bu nedenle, biyoenerji hammaddeleri üretimi için marjinal tarım alanlarının
kullanılması önerilmiştir. Marjinal alanlara çok uygun olan ketencik (Camelina sativa) bitkisinin tohumları
önemli bir biyoyakıt kaynağı olarak son yıllarda öne çıkmaya başlamıştır.
Ketencik tohumlarının yüksek yağ içeriği (%25-48) ve üretim maliyetinin düşük
olması önemli bir avantajdır. Ketencik biyodizelinin yakıt özellikleri ASTM
D6751 ve EN 14214 standartlarına birçok açıdan uygun olduğu gösterilmiştir. Motor
güç üretimi, >2000 d/d’da mineral yakıtlara göre daha yüksek seviyededir. Ketencik
biyodizeli mineral yakıtlara göre daha düşük CO ve CO2 üretmektedir.
Türkiye’de EPDK motorine en az %0.5 biyodizel harmanlamasını 2018 yılı
itibariyle zorunlu kılmıştır. Türkiye’de yıllık motorin tüketimi 29.106
m3 olup bunun için 145.103 m3 biyodizele
ihtiyaç olduğu hesaplanmıştır.
Bu derlemede, konu araştırıcılarına,
ketenciğin biyoyakıta dönüştürülmesi, elde edilen yakıtın özellikleri, kullanım
alanları, standartları ve çevresel etkisi konusunda uluslararası alanda
yapılmış çalışmaların bir özeti sunulmuştur.
Biyodizel Camelina sativa ketencik Yenilenebilir Enerji Türkiye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat Mühendisliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 5 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 367 |