Yasaların ruhlarının olup olmadığına dair tartışma, doğal hukuk düşüncesinin ortaya çıkışından bugüne kadar devam eden önemli bir tartışmadır. Doğal hukuk düşüncesinin önemini kaybederek özellikle hukuki pozitivizm akımının hukuktaki hâkim paradigma hâline gelmesi ise bu tartışmayı daha da derinleştirmiştir; çünkü doğal hukuk ilkelerinin reddiyle beraber hukukun içeriksiz, bağlamsız ve meşruiyetten yoksun kalması, yasaların da ruhsuz ve içi tamamen boşaltılmış teknik metinlere dönüşmeleri riskini doğurmuştur. Bu riski gören kimi düşünürler bu durumu aşmak için özellikle yasaların siyasal bağlamı ve meşruiyeti noktasında çeşitli fikirler öne sürmüşlerdir; ancak bugünün hâkim hukuk paradigması olan hukuki pozitivizmin bu problemi çözme noktasında yeterli bir yapıda olduğunu iddia etmek de pek mümkün değildir. Bu araştırmada hukukun meşruiyetine dair problemlerin çözümü noktasında; tarihsel hukuk okulunun kurucusu olan Friedrich Carl von Savigny’nin, bir hukuki pozitivist olan Hans Kelsen’in ve son olarak da bu iki düşünürün arasında bir yol izlemeye çalışan kararcı Carl Schmitt’in düşüncelerine yer verilerek yasaların meşruiyeti ve ruhu meseleleri ele alınacaktır.
Yasaların ruhu Carl von Savigny Hans Kelsen Carl Schmitt Meşruiyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | HUKUKUMUZUN GÜNCEL KONULARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |