Suç teşkil eden haksızlıkların asıl işleniş şeklini kast oluşturmaktadır. Taksir, suç teşkil eden haksızlıkların istisnai bir işleniş biçimidir. Taksirin istisnai bir sorumluluk şeklini oluşturması, taksirle işlenebilen suçların unsurları ve ceza sorumluluğun diğer şartları yönünden farklı değerlendirmeye tabi tutulmasını gerektirmektedir. Nitekim Türk Ceza Kanununun (TCK) 22. maddesinde bu değerlendirmeye esas teşkil edecek özel hükümlere yer verilmiştir.
Taksirin esasını belli bir fiilin icrasıyla bağlantılı olarak öngörülen objektif dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali oluşturmaktadır. Objektif dikkat ve özen yükümlülüğünün içeriği, icra edilen faaliyetin ilgili olduğu alana göre farklılık arz edebilmektedir. Kişiden beklenen dikkat ve özenin ne olduğu hususu kimi zaman pozitif hukuk kurallarıyla kimi zaman da müşterek tecrübeye göre belirlenmektedir.
Dikkat ve özen yükümlülüğü, sosyal hayatın devamı açısından icrası zorunlu olan tüm faaliyet alanları bakımından geçerlidir. Çalışma hayatı, dikkat ve özen yükümlülüğünün önem arz ettiği ve etkisini hissettirdiği geniş bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma hayatında iş kazası olarak tezahür eden dikkat ve özen yükümlülüğü ihlali, somut olayda failin bu yükümlülüğünün ihlaline ilişkin sübjektif durumuna göre farklı şekilde sorumluluğunu gündeme getirmektedir.
Taksir dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali iş kazası kusurluluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 64 |