It is a known fact that alternative resolution methods in criminal procedure are attracting increasing interest all over the world. As a result of both restorative justice policies and the approach of reducing the workload in the judiciary, the pursuit of increasing both the varieties and quantity of these methods continues unabated in our country as well. In this study, it was suggested that this trend should be carried out on the basis of the right to a fair trial. Although it might seem that in a position where trial is sacrificed, the right to a fair trial may no longer be within its scope at first glance, we have noted that waiving trial does not mean waiving justice and equity and the guarantees attached to them. In fact, it is possible to see the source of this point in the judgements of the European Court of Human Rights (ECHR). Because admitting fairness as a principle that must be complied with only in the trial processes conducted before the judge is incompatible with the European Convention on Human Rights in terms of purposeful perspective. We do not therefore consider that methods of diversion in criminal procedure improves in a normative gap. As a matter of fact, this review, which was carried out by following the ECHR judgements, it has been stated that there is no normative gap at this point.
Alternative Dispute Resolution Methods The Right to a Fair Trial Fairness Participatory Model European Court of Human Rights
Ceza muhakemesinde alternatif çözüm yöntemlerinin tüm dünyada yükselen bir ilgiye mazhar olduğu bilinen bir gerçektir. Gerek onarıcı adalet politikalarının gerekse yargıdaki iş yükünü azaltma yaklaşımının bir sonucu olarak bu yöntemlerin hem türünü hem de miktarını artırmaya yönelik arayışlar ülkemizde de hız kesmeden devam etmektedir. Bu çalışmada söz konusu arayışların adil yargılanma hakkı zemininde gerçekleşmesini önermiş bulunmaktayız. İlk bakışta, yargılamadan feragat edilen bir ortamda artık adil yargılanma hakkının da kapsam dışı olabileceği düşünülebilir ise de yargılamadan feragat edilmesinin adalet ve hakkaniyetten ve buna bağlı teminatlardan feragat edilmesi anlamına gelmeyeceğine dikkat çektik. Esasen bu dikkatin kaynağını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında sıklıkla görmek mümkündür. Zira hakkaniyeti yalnızca hâkim nezdinde yürütülen yargılama süreçlerinde uyulması gereken bir ilke olarak görmek, amaçsal açıdan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağdaşmaz. Bu nedenle, kovuşturmadan ayrılma yöntemlerinin normatif bir boşlukta işlediğini düşünmüyoruz. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının izini sürerek yapılan bu inceleme bize bu noktada normatif bir boşluk olmadığını da göstermiştir.
Alternatif Çözüm Yolları Adil Yargılanma Hakkı Hakkaniyet Katılımcı Model Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 13 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 74 |