"Bu makale, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) tartışmalı bir devlet statüsüne sahip olduğunu en başından itibaren vurgulamaktadır. GKRY'nin mülkiyet sorunlarıyla ilgili eylemlerini, adadaki gerçek koşullar ışığında, yani küresel olarak tanınan iki ayrı otoritenin varlığı ve Kıbrıs sorununun devam eden çözümsüz doğası ışığında uluslararası hukuk çerçevesinde değerlendirmektedir. Makale, GKRY tarafından Kıbrıslı Türklere karşı başlatılan son 'yasal işlemler ve tutuklamalar'a odaklanarak, bu tür eylemlerin yargı yetkisinin aşılması anlamına gelip gelmediğini değerlendirmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) bir devlet olarak statüsünü ve vatandaşlık durumlarına bakılmaksızın KKTC'de ikamet eden bireyleri hedef alan hukuka aykırı tutuklama uygulamalarını incelemektedir. Birincil amaç, bu gelişmelerin kesinlikle yasal bir analizini sağlamaktır. Özellikle, GKRY tarafından güneye geçerken veya Avrupa Tutuklama Emri (EAW) gibi 'uluslararası tutuklama emirleri' yoluyla bireylerin tutuklanması, özellikle Türk iş insanları için yasal bir risk oluşturmaktadır. Bu kapsamda, makale, Etkilenen bireylerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve diğer kurumlar önündeki olası yasal savunmalarını ele alır ve Türkiye ile KKTC arasında olası koordineli eylemleri tartışır. Uluslararası yasal metinlere ve içtihatlara dayanan bu çalışma nitel bir yasal değerlendirme sunar ve akademik literatüre katkıda bulunmayı amaçlar.
This article emphasizes from the outset that the Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus (GCASC) holds a controversial state status. It evaluates, within the framework of international law, the GCASC’s actions concerning property issues in light of the actual circumstances on the island—namely, the globally recognized existence of two separate authorities and the ongoing unresolved nature of the Cyprus issue. The article focuses on the recent 'legal proceedings and arrests' initiated by the GCASC against Turkish Cypriots, assessing whether such actions constitute an overreach of jurisdiction. It examines the status of the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) as a state and the unlawful arrest practices targeting individuals residing in the TRNC, regardless of their citizenship status. The primary aim is to provide a strictly legal analysis of these developments. In particular, the arrest of individuals by the GCASC while crossing to the south, or through 'international arrest warrants' such as the European Arrest Warrant (EAW), poses a legal risk especially to Turkish businesspeople. Within this scope, the article investigates the potential legal defenses available to affected individuals before the European Court of Human Rights (ECHR) and other institutions, and discusses possible coordinated actions between Turkey and the TRNC. Based on international legal texts and case law, this study offers a qualitative legal assessment and aims to contribute to the scholarly literature.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hukuk (Diğer) |
| Bölüm | KAMU HUKUKU |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 26 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 25 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 75 |