Amaç: Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Çocuk İzlem Merkezinde (ÇİM) değerlendirilen hastaların başvuru şekilleri ve nedenleri, ailelerinin demografik özellikleri, uygulanan prosedürler ve sağlanan hizmetleri gözden geçirmeyi amaçladık.
Yöntem: 2015-2020 tarihleri arasında olası cinsel istismar şüphesi ile değerlendirilen vakaların dosyaları retrospektif olarak tarandı. Yapılan adli ve psikiyatrik görüşme ile cinsel istismar tanısı konmuş olan vakalar çalışmaya dahil edildi. Vakaların demografik bilgileri, bildirim şekilleri, istismarcının yaşı, mağdurla olan yakınlık derecesi, paydaş kurumlarca yapılan işlemler, diğer işlemler gibi veriler kayıt edildi.
Bulgular: Çalışmaya toplam 384 vaka dahil edildi. Vakaların 320 tanesi (% 83.3) kız iken 64 (%16.7) tanesi erkek idi. Vakaların ortalama yaşı 12.7 (±3.17) yıl idi. İstismarların 268’i (%69.8) basit cinsel istismar iken 114’ü (%29.7) nitelikli cinsel istismar şeklinde idi. Basit cinsel istismarda bulunan kişiler daha çok yabancılar iken (n=78, %29.1, p<0.001) nitelikli cinsel istismarda bulunanların çoğu arkadaş/sevgili (n=59, %52.2, p<0.001) idi. Aile içi cinsel istismar (ensest), olguların %15.9 (n=61)’ini oluşturuyordu. Bunların 26'sı (%6.8) 1. derece, 35'i (%9.1) 2. derece akraba idi. 45 vakada (%11.7) ise istismarcı, mağdura hizmet veren kamu çalışanı idi. İstismarcının yakınlığı yaş grubuna göre karşılaştırıldığında 0-6, 7-11, 12-18 yaş grupları arasında anlamlı fark vardı (p<0.001). 17 (%4.4) çocuk ve ergen için koruma kararı çıkarıldı.
Sonuç: ÇİM'lerde hizmet standardizasyonunun sağlanması ve bunun uzun dönem etkileri açısından birtakım endişeler olsa da, toplumsal farkındalığın artırılması, halkın eğitilmesi, çocuk koruma politikalarının geliştirilmesi ve savunulması gibi konularda önemli rol oynamaktadır.
Objective: We aimed to review the admission patterns and reasons, demographic characteristics of the families, procedures performed, and services provided to the patients who were evaluated at the Child Advocacy Center (CAC) of Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental and Neurological Diseases Training and Research Hospital.
Method: The files of cases evaluated with suspicion of possible sexual abuse between 2015 and 2020 were retrospectively reviewed. Cases diagnosed with sexual abuse after forensic and psychiatric interviews were included in the study. Data such as demographic information of the cases, reporting methods, age of the abuser, degree of closeness with the victim, actions taken by stakeholder institutions, and other actions were recorded.
Results: A total of 384 cases were included in the study. Of the 384 cases, 320 (83.3%) were female and 64 (16.7%) were male. The mean age of the cases was 12.7 (±3.17) years. While 268 (69.8%) of the abuses were harassment, 114 (29.7%) were rape. While the harassers were mostly strangers (n=78, 29.1%, p<0.001), most of the rapists were friends/relatives (n=59, 52.2%, p<0.001). Intrafamilial sexual abuse (incest) constituted 15.9% (n=61) of the cases.
Of these, 26 (6.8%) were 1st degree relatives and 35 (9.1%) were 2nd degree relatives. In 45 cases (11.7%), the abuser was a public employee providing services to the victim. When the proximity of the abuser was compared by age group, there was a significant difference between the 0-6, 7-11, 12-18 age groups (p<0.001). 17 (4.4%) children and adolescents received protection orders.
Conclusion: Although there are some concerns about the standardization of services in CRCs and its long-term effects, they play an important role in raising social awareness, educating the public, developing and defending child protection policies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |