Amaç:Bu çalışma maksiller sinüs septalarının , sıklığı, lokalizasyonu ve uzunluğunun dişli ve dişsiz hastalarda konik ışınlı bilgisayarlı tomografi kullanarak işlem öncesi değerlendirilmesi ve membran perforasyonlarının engellenmesi amacıyla yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem:Çalışma 715 hastadan elde edilen, toplam 1409 sinüsün konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntülerinin retrospektif olarak değerlendirildi. Maksiller sinüs septasının prevalansı ve lokalizasyonu tomografi görüntüleri üzerinden değerlendirildi.
Bulgular:715 hastanın 399’u kadın, 316’sı erkek olup, yaş ortalaması 43.58±17.16’idi.1409 sinüsün 433’ünde septa kaydedilmişken 976 tanesinde septaya rastlanmadı ve ortalama yüksekliği 8.16±4.16 mm bulunmuştur. Tüm hastaların KIBT incelemesine bakıldığında, septaların 186(%42,96) arkada, 134 ü (%30,94) ü ortada, 113 ü (%26,1) önde olduğu belirlenmiştir. Hastalar dişli ve dişsiz olarak sınıflama yapılınca ,total dişsiz hastalarda 34 (%45.33) arkada, 27 (%36) ortada, 14 (%18.67) ön tarafta bulunurken ,dişli hastalarda 152 (%42.46) arkada, 107 (%29.89) ortada , 99 (%27.65) u önde saptandı. Dişli ve dişsiz hastalarda septa varlığı kıyaslandığında aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Sonuç:Maksiller sinüste farklı yükseklik ve sıklıkta septa görülme ihtimali bulunmaktadır. Bu nedenle komplikasyonları önlemek için uygun bir radyografik teknikle kapsamlı değerlendirme ve vakaya özel osteotomi yöntemleri gerekebileceğini klinisyenler göz önünde bulundurmalıdır.
Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi Maksiller sinüs Sinüs taban yükseltmesi
Purpose: This study was conducted to evaluate the frequency, localization, and length of maxillary sinus septa using cone-beam computed tomography in edentulous and edentulous patients before the procedure and to prevent membrane perforations.
Materials and Methods: The study retrospectively evaluated cone beam computed tomography images of a total of 1409 sinuses obtained from 715 patients. The prevalence and localization of maxillary sinus septa were evaluated on tomography images.
Results: 399 of 715 patients were female, and 316 were male, with a mean age of 43.58±17.16 years. Septa were recorded in 433 of 1409 sinuses, and no septa were found in 976 of them, and the mean height was found to be 8.16±4.16 mm. When the CBCT examination of all patients was examined, it was determined that 186 (42.96%) of the septa were posterior, 134 (30.94%) were in the middle, and 113 (26.1%) were anterior. When the patients are classified as edentulous and edentulous, 34 (45.33%) are posterior, 27 (36%) are in the middle, 14 (18.67%) are anterior, in toothed patients are 152 (42.46%) are posterior, 107 (29.89%) are in the middle, 99 (27.65%) of them were detected anteriorly. When comparing the presence of septa in dentate and edentulous patients, no statistically significant difference was found between them.
Conclusion: There is a possibility of septa with different heights and frequencies in the maxillary sinus. Therefore, clinicians should consider that comprehensive evaluation with an appropriate radiographic technique, and case-specific osteotomy methods may be required to prevent complications.
Cone Beam Computed Tomography Maxillary sinus Sinus floor augmentation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ağız ve Çene Cerrahisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 1 |