21. Taraflar Konferansı olarak bilinen Paris İklim Zirvesi, yıllardır süren ve başarısız geçen müzakereler sonrasında, tarihi nitelikte küresel bir anlaşma ile sonuçlandı. 196 ülke tarafından kabul edilen Paris Anlaşması tarihi niteliktedir çünkü anlaşmanın içeriği bilimsel temelli, dinamik ve bu yüzyılın diğer yarısına gelindiğinde sera gazı emisyonlarını sıfırlanacağını amaçlayan uzun dönemli hedeflerini tutarlı bir şekilde ortaya koymuştur. Bu makale Paris Anlaşması’nın dünyayı ciddi bir şekilde düşük-karbonlu ve iklime dirençli bir ekonomik yapıya dönüştüreceğini iddia etmektedir. Taraflar Konferansı kararlarıyla özel koşulları tanınmış olan Türkiye, Paris iklim Zirvesi öncesi Ulusal azaltım planını Sekreterya’ya sunmuştur. Bu plana göre Türkiye gönüllü olarak seragazı emisyonlarını 2030 yılına kadar referans senaryonun %21 altına indireceğini (artıştan azalış) beyan etmiştir. Bu çalışma Türkiye’de de iş dünyasında eski kalıpların değişeceğini ve zorunlu olarak düşük-karbonlu ekonomiye dönüşümün sağlanacağını iddia etmektedir. Böyle bir dönüşüm için Türkiye’de gerekli politika ve düzenlemelerin kısa sürede geliştirilmesi gerektiğini belirten bu çalışma, aksi takdirde sürecin gerisinde kalınmasının ülkeye ciddi maliyetler getireceğini savunmaktadır.
İklim Değişikliği müzakereleri Paris Anlaşması Türkiye Enerji
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
Adnan Menderes University Institute of Social Sciences Journal’s main purpose is to contribute to the social sciences at national and international level, to create a respected academic ground where scientists working in dis field can share the unique and remarkable works.