Bu çalışma, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Sorkun köyünde kuşaktan kuşağa aktarılarak sürdürülen çömlekçilik zanaatını, “aile ocağı” ile “çömlek ocağı” arasındaki simgesel ve üretimsel ilişki üzerinden, folklorik bir perspektifle ele almaktadır. Toprakla kurulan emek temelli ilişkinin izini süren araştırma, çömlekçiliği yalnızca bir geçim kaynağı ya da el sanatı olarak değil; aynı zamanda toplumsal hafızayı, kimliği ve kültürel sürekliliği taşıyan bir halk kültürü unsuru olarak değerlendirmektedir. Sorkun çömlekçiliği, aile içinde şekillenen bilgi aktarımı, üretim teknikleri, gündelik yaşam pratikleri ve zanaatkârlık etrafında örülen söylemler aracılığıyla halkbilimi disiplini açısından önemli bir veri alanı sunmaktadır. Bu bağlamda çalışma, halkbilimi alanında sahada uygulanan derleme yöntemi temelinde yürütülmüş; çömlekçiliğin toplumsal cinsiyet rolleri, geleneksel eğitim biçimleri, üretim ritüelleri ve kültürel temsil değerleri gibi yönleri yerel bağlamda derinlemesine incelenmiştir. Ayrıca, modernleşme süreçleri, pazarlama pratikleri ve kırsal turizmin etkisi gibi dışsal etkenlerin zanaat üzerindeki dönüştürücü etkileri de değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, Sorkun çömlekçiliğini yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil; toprağın belleğinde şekillenen, kuşaktan kuşağa aktarılan kolektif bir kültürel anlatı biçimi olarak ortaya koymaktadır. Bu yönüyle çalışma, geleneksel üretim biçimlerinin korunmasının yanı sıra, kültürel ve akademik düzlemde görünür kılınmasının da önemine dikkat çekmektedir.
This study presents a folkloric analysis of the traditional pottery craft sustained for generations in Sorkun Village, located in the Mihalıççık district of Eskişehir, Türkiye. Tracing the cultural, symbolic, and productive relationship established with the earth, the research approaches pottery not merely as a source of livelihood or handicraft, but as a bearer of social memory, local identity, and cultural continuity. Pottery-making in Sorkun, beyond its role in daily life, offers significant data for the discipline of folklore through its production techniques, traditional tools, intergenerational knowledge transmission, and the narratives shaped around artisanal labor. This ethnographic fieldwork is grounded in qualitative research methods, including in-depth interviews, participant observation, and product analysis. The study examines how pottery gains meaning within contexts such as gender roles, traditional apprenticeship systems, production rituals, and symbolic representation. Moreover, the transformative impacts of modernization, marketing practices, and cultural tourism on pottery production are critically assessed. In this context, Sorkun pottery is conceptualized not only as a craft but as a collective cultural narrative shaped within the memory of the soil. The study underscores the importance of not only preserving such traditional practices but also making them visible within cultural and academic domains.
| Birincil Dil | Türkçe | 
|---|---|
| Konular | Aile Sosyolojisi | 
| Bölüm | Makaleler | 
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2025 | 
| Gönderilme Tarihi | 17 Temmuz 2025 | 
| Kabul Tarihi | 17 Ekim 2025 | 
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: AİLE YILI ÖZEL SAYISI |