Earthquakes are unpredictable, uncontrollable events that cause destruction and threaten life. Although earthquakes are neutral in terms of damage, they have a greater impact on women. This study aims to determine the relationship between earthquake risk perception and spirituality among women living in Diyarbakır province following the earthquakes of 6 February 2023. The study was designed as descriptive and cross-sectional. The study was conducted in November 2024 using an online survey method with 390 women aged 18 and over who had experienced the disaster. Data were collected using the Demographic Information Form, Earthquake Risk Perception Scale (ERPS), and Spirituality Scale (SS). Descriptive data analysis included frequency, percentage, mean, standard deviation, and logistic regression analysis. The statistical significance level was set at 0.05. The women's total scores on the Earthquake Risk Perception Scale (31.48±5.80) and Spirituality Scale (24.26±4.68) were above average. A low-level positive significant relationship was determined between the total score of the Earthquake Risk Perception Scale (r=0.187) and the sub-factor scores (r=0.174) and (r=0.158) and the total score of the Spirituality Scale (p<0.05). In the logistic regression analysis, it was determined that earthquake fear increased by 1.064 times with each unit increase in age, 5.522 times with being married, and 4.784 times with fear of what would happen to one's children in an earthquake (p<0.05). A significant relationship was determined between earthquake risk perception and spirituality in the study. While women's spiritual feelings may have a positive effect on accepting earthquake risk, they may also lead to problems in taking precautions due to a fatalistic approach. There is a need for more precautions and information regarding the formation of earthquakes and ways to protect oneself.
Depremler zamanı öngörülemeyen, kontrol edilemeyen, yıkımlara neden olan ve yaşamı tehdit eden durumlardır. Depremler zararları açısından tarafsız olsa da kadınlar üzerinde daha önemli etkileri bulunur. Bu çalışma 6 Şubat 2023 depremlerini Diyarbakır ilinde yaşayan kadınların deprem risk algısı ve maneviyatları arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlamıştır. Çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tipte tasarlanmıştır. Çalışma, Kasım 2024 tarihinde çevrimiçi anket yöntemi ile 18 yaş ve üzeri 390 afeti yaşamış kadın ile gerçekleştirilmiştir. Veriler Tanıtıcı Bilgi Formu, Deprem Risk Algısı Ölçeği (DRAÖ) ve Maneviyat Ölçeği (MÖ) ile toplanmıştır. Tanımlayıcı verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık değeri 0,05 olarak alınmıştır. Kadınların Deprem Risk Algısı Ölçeği (31,48±5,80) ve Maneviyat Ölçeği (24,26±4,68) toplam puanları ortalamanın üzerinde bulunmuştur. Deprem Risk Algısı Ölçeği toplam puan (r=0,187) ve alt faktörler puanları sırasıyla (r= 0,174) ve (r= 0,158) ile Maneviyat Ölçeği toplam puanı arasında düşük düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki belirlenmiştir (p<0,05). Yapılan lojistik regresyon analizinde deprem korkusunu; yaşın bir birim artması 1,064 kat, evli olma 5,522 kat ve depremde çocuklarına ne olacağı korkusu 4,784 kat arttırdığı saptanmıştır (p<0,05). Çalışmada deprem risk algısı ve maneviyat arasında anlamlı ilişki belirlenmiştir. Kadınların manevi duygularının deprem riskini kabullenmede olumlu etkisi olsa da aynı zamanda kaderci yaklaşım ile önlem almada sorun yaşatabileceği söylenebilir. Depremlerin oluş şekli ve korunma yollarına yönelik daha fazla önlem ve bilgilendirmeye ihtiyaç bulunmaktadır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Halk Sağlığı (Diğer) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 2 |