Felsefe, farklı değerlendirme olanakları sunan yeni bakış açılarını kazandırmaya muktedir kavramsallaştırmalara her zaman ihtiyaç duyar. Fakat iki-bin-beş-yüz yıllık felsefe tarihinde o kadar çok kavramsallaştırma, o denli sorunsallaştırma birikmiştir ki hem yeni ve sistemli hem de işe yarar bir kavramsallaştırmaya ulaşmak zordur.
Günör’ün eseri, bu zor görevi layıkıyla yerine getirmiş bir kitaptır. Özgecilik ya da diğerkâmlık, insanlık tarihinden beri bilinen ve uygulanan bir edim olmasına rağmen, karşıtı olan egoizmle karşılaştırıldığında literatürde bu isimle pek de hakettiği yeri almamış olduğunu görürüz. Bu nedenle, özellikle Türkçe literatürde Günör’ün eserine kadar felsefe ve felsefe tarihi içerisinde özgeciliğe yönelik sistematik bir araştırmanın eksikliği vardı. Toplumsal ve bireysel yaşamın bu denli merkezinde olan bir pratiğin, bir felsefe kavramı olarak Türkçe literatüre sis- temli bakış açılarını mümkün kılacak ölçüde girmiş olması, Türk felsefesi için elbette bir kazanımdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yayın Tanıtımı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.