Taşıyanın gemiyi denize elverişli hâlde bulundurma yükümlülüğü gerek Türk Ticaret Kanunu’nda gerekse Alman Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Türk hukukunda taşıyan, her türlü navlun sözleşmesinde geminin denize elverişsizliği nedeniyle meydana gelen zararlardan kural olarak sorumludur, ancak tedbirli bir taşıyanın harcamakla yükümlü olduğu dikkat ve özen göstermekle beraber, denize elverişsizliğe neden olan eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfetmesinin mümkün olmadığını ispat ederek söz konusu sorumluluğundan kurtulabilir. Alman hukukunda 25.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Deniz Ticareti Hukuku Reformu Kanunu’yla Alman Ticaret Kanunu’nun deniz ticaretine ilişkin hükümleri kısmen yeniden düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikler sonrasında taşıyanın geminin denize elverişli hâlde bulundurmakla yükümlü olduğu öngörülmüştür. Ancak bu yükümlülüğün ihlâlinin yaptırımı meydana gelen zarar türlerine ve navlun sözleşmesinin türlerine göre farklı şekilde düzenlenmiştir. Bu çalışmada her iki hukuk düzeninde denize elverişliliğe ilişkin düzenlemeler incelenecek ve ayrıca doktrinde ve yargı kararlarında kabul edilen esaslar üzerinden denize elverişsizliğin ispatı üzerinde durulacaktır.
Denize Elverişlilik Denize elverişlilikte ispat yükü taşıyanın sorumluluğu taşıyanın sorumluluktan kurtulması Alman hukukunda denize elverişsizlik
The carrier's obligation to keep the ship seaworthy is explicitly regulated in both the Turkish Commercial Code and the German Commercial Code. In Turkish law, the carrier is liable for the damages caused by the unseaworthiness of the ship in any type of freight contract, but the carrier can avoid this responsibility by proving that although due diligence is exercised it was not possible to discover the deficiency that causes the unseaworthiness until the beginning of the voyage. With the German Maritime Commercial Law Reform, which entered into force on 25.04.2013, the provisions of the German Commercial Code regarding maritime law were partially reformulated. After the amendments, the carrier is stilled obliged to keep the ship in a seaworthy condition. However, the sanction of the breach of this obligation is regulated differently according to the types of damage and the types of freight contract. In this study, the regulations regarding seaworthiness in both legal systems will be examined and also the burden of proof regarding seaworthiness will be emphasized on the basis of the principles accepted in the doctrine and judicial decisions.
Seaworthiness Burden of proof regarding seaworthiness carrier’s liability release of the carrier from liability seaworthiness in German law
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | ÖZEL HUKUK |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |