İnsanlar arasındaki iletişimin küreselleşme ile ivme kazanması toplumda yaşanan ihtilafl arın artmasına neden olmuştur. Üstelik ihtilafl ar, malların ve sermayenin serbest dolaşımı ve sınırların kalkması ile uluslararası platforma taşınmıştır. Bu çerçevede, ihtilafl arın çözümünde, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yollarının uygulanması büyük önem kazanmıştır. Diğer taraftan, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile tarafl arın üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ihtilafl arın arabuluculuk yöntemi ile çözümlenebileceği kabul edilmiştir. Böylece, ebeveynler arasında yaşanan ihtilafl arın büyük bir kısmı arabuluculuk kapsamı dışında kalmıştır. Uluslararası düzenlemeler ise, aile hukuku gibi ilişkilerin devamlılığını gerektiren alanlarda arabuluculuk tekniklerinin uygulanmasını teşvik etmekte olup, özellikle çocuğun velayeti, çocukla şahsi ilişki kurulması ve 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi kapsamında çocuğun mutad devletine iadesi gibi konularda arabuluculuğa gidilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu kapsamda, Lahey Özel Hukuk Konferansı tarafından, 1980 tarihli Lahey Sözleşmesi çerçevesinde aile hukukuna ilişkin ihtilafl arda arabuluculuğun uygulanmasını düzenleyen bir Rehber kitap çıkarılmıştır. HUAK’na göre ebeveynler arasındaki bir kısım ihtilafl arda arabuluculuk faaliyeti uygulanması mümkün olmamakla birlikte, taraf olduğumuz Lahey Sözleşmesi kapsamında kalan ebeveynler arasındaki ihtilafl arda arabuluculuğun uygulanması mümkündür. Ancak, bu konuda uygulamaya yön verecek mevzuatın ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden ele alınması ile çelişkili uygulamaların ortadan kaldırılması gerekmektedir
Arabuluculuk velayet şahsi ilişki çocuğun iadesi Lahey Sözleşmesi
The increase of the communication between people is gained acceleration by globalization and as a consequence of that disputes emerged in the community have increased. Furthermore, disputes gain an international direction by the removal of borders and also by the free movement of goods and capital. In this context, alternative dispute resolution methods such as mediation have become crucial. On the other hand, in accordance with the Mediation Law in Civil Disputes (Mediation Law), civil disputes which can be disposed freely by parties of the confl ict are within the scope of the mediation. Therefore, the most of disputes taken place between parents are left out of the scope of the mediation. Contrary to this, international regulations have encouraged the implementation of mediation techniques, particularly, in the areas of family law requiring the continuation of the relationship. These arrangements emphasized the importance of the mediation in a custody case, establishment of personal contact (access right) and return of the child to his or her habitual residence within the scope of the Hague Convention of 1980. Particularly, a Guide book was published by Hague Conference explains the implementation of the mediation in family matters in the context of the Hague Convention. Although mediation in most of the disputes between parents is not possible in accordance with the Mediation Law, it is possible to implement the mediation in such areas in accordance with the Hague Convention. However, the arrangements directed the implementation have to be revised in line with requirements and contradictory implementations have to be eliminated
Mediation custody personal contact (access right) return of child Hague Convention.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 20 Sayı: 1 |