İdarenin denetlenmesini sağlayacak pek çok yol olmakla birlikte bunlardan en önemli ve etkilisi şüphesiz ki idarenin yargısal denetimidir. İdari işlemlerin hukuka aykırı oldukları iddiasıyla açılacak olan iptal ve idarenin işlem veya eylemlerinden doğan zararların tazmini için açılacak olan tam yargı davaları, idari yargı sistemimizde kabul edilmiş olan iki dava türüdür. İptal davalarında, tam yargı davalarında olduğu gibi sadece zarar gören tarafın zararının karşılanması değil, bundan daha geniş olarak, idarenin yapacağı işlemlerde hukuka uygun davranmasının sağlanması istenmekte ve bu sayede kamu yararının tesisi amaçlanmaktadır. İptal davasına konu olacak idari işlemler büyük çoğunlukla ilgilisi tarafından kendisine uygulanana kadar bilinmemekte ve menfaati ihlal edilen kişi ancak kendisine bu işlem uygulandıktan veya işlem metni tebliğ edildikten sonra dava açabilmektedir. Bunun da ötesinde idari işlemler idarenin bünyesinde ve kapalı kapılar ardında yapıldığı için ilgili, işlemin hangi aşamalardan geçtiğini, gerekçesinin ne olduğunu da çoğu zaman bilememektedir. İptal davasının kişilerin bireysel menfaatlerinin ötesinde kamu yararına hizmet etmesinin sonucu olarak, idari yargı hâkimine önüne gelen davalarda sadece tarafl arın ileri sürdüğü belge ve bilgilerle yetinmemesini ve aynı zamanda davanın çözümünde gerekli gördüğü bütün araştırmayı da kendisinin yapma yetki ve görevini veren bu ilkeye kendiliğinden araştırma ilkesi denilmektedir.
İdari yargı idari yargılama usulü iptal davaları hukuk devleti kendiliğinden araştırma ilkesi.
Although there are lots of ways to force administration to act lawfully, the most important and effective one is, without any doubt, to open a case with the claim of “contradiction to law” of administrative acts and a case with the claim of damage sing from an administrative act or an action. However, the aim of the case for nullity is not only to compensate the damage but also to provide administration to act lawfully and to secure public interest. Administrative acts that are subject to the action for nullity are usually (or generally) not known by its drawee untill it applied to him so, this person can only open a case after the application of the act or after having been notifi ed about the act. Beyond that fact, since administrative acts are being made behind closed doors, the person concerned usually hasn’t got any little information about the decision-making process and about the justifi cation of the administrative act. Therefore, in order to the aim of action for nullity that place person’s individual interests beyond the public interest, there is an authority given to judges working in the fi eld of administrative jurisdiction that is called inquisition without preoccupation. That authority makes judges not satisfi ed with the documents and information that was given by the parties and to make all the necessary research for the resolution of the case by theirselves with their own powers and duties.
Administrative jurisdiction administrative litigation procedure action for nullity rule of law inquisition without preoccupation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 12 Sayı: 1 |