İlk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların hukuka uygun olup olmadıklarının denetimi amacına hizmet eden başvuru yollarına, yargılama usulleri sisteminde kanun yolu adı verilmektedir. İdari yargıda kanun yolları, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘’Kararlara Karşı Başvuru Yolları’’ başlığını taşıyan 45. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlgili maddelere bakıldığında, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve belli miktara kadar olan bazı uyuşmazlıklara karşı kanun yolunun kapalı olduğu görülmektedir. Temelde, davaların hızlandırılması, mahkemelerin iş yükünün azaltılması gibi gerekçelerle kimi kararlara karşı kanun yolunun kapatılmasının, kamu yararının gerektirmesi halinde kanun koyucunun takdir yetkisi içinde olduğu kabul edilmektedir. Ancak, hali hazırda yargı yolunun varlığının yanında, kimi kararlara karşı kanun yoluna gidilemeyecek olmasının Anayasa’ya; dolayısıyla, hukuka aykırılık teşkil edip etmeyeceğinin tespitini de yapmak gerekmektedir. Bu doğrultuda makalenin de temel amacı, kanun yoluna başvuru hakkının varlığının sınırlanmasının mümkün olup olmadığı; şayet mümkün ise, bu sınırlamanın sınırında kullanılabilecek ölçütlerin neler olduğunu ortaya koymaktır.
İdari Yargılama Hukuku Kanun Yolu Dereceli Yargılama Hukuk Devleti İlkesi Hak Arama Özgürlüğü
The remedies that serve the purpose of auditing whether the adjudgment given by the courts of the first instance are in accordance with the law are called the remedy in the system of judicial procedures. The remedies in administrative jurisdiction are regulated in articles 45 and the rest of the law on administrative procedure system that partaking under the head of ways against adjudgment. When the relevant articles are examined, it is seen that the legal remedy against some dispute up to a certain amount given by the courts of the first instance is closed. Basically, it is considered that legislator is in discretion if the public weal requires the closure of the remedy against certain adjudgment, such as accelerating cases and reducing the workload of the courts. However, in addition to the existence of the judicial remedy, there is no way to go against the law against some adjudgments that are not subject to the constitution; Thus, it is necessary to investigate whether it will constitute a violation of the law. In this respect, this article aims to investigate whether it is possible to limit the existence of the right to remedy, if it is possible, to determine what criteria can be used to limit this limitation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 24 Sayı: 3 |