2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesine göre, yargı organları idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Uygulamada yürütmenin durdurulması talebinin reddine ilişkin kararların sadece kanundaki şartların gerçekleşmediği belirtilerek gerekçesiz şekilde verildiği görülmektedir. Yürütmenin durdurulmasına karar verilirken ise, yine gerekçe şartının tam anlamıyla yerine getirildiğini söylemek güçtür. Zira gerekçede, dava konusu işlemin “açıkça hukuka aykırılık” taşıdığına ilişkin yapılacak değerlendirmelerin, nihai karar verirken hâkimi kısıtlayacağı düşünülmektedir. Oysa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de korunan adil yargılanma hakkı ve Anayasa’nın 141. maddesi gereğince yargı kararlarının tarafların itiraz ve savunma haklarını kullanabilmelerine uygun şekilde gerekçeli olarak verilmesi gerekmektedir.
Yürütmenin Durdurulması Gerekçe Açıkça Hukuka Aykırılık Telafisi Güç veya İmkânsız Zarar Adil Yargılanma Hakkı
According to Article 27 of the Administrative Judicial Procedure Law No: 2577, administrative judiciary may decide to stay the execution of the administrative act in case the following conditions are met together: if its execution may cause serious or irreparable damage and if administrative act is clearly illegal. In the decisions for the stay of execution, it is mandatory to specify on which grounds the administrative procedure is expressly in contradiction to the law and what damages that are hard to recover or impossible to recover will arise if the procedure is applied. In practice, it seems that decisions regarding the rejection of the request for stay of execution are given without ground, only by stating that conditions laid down by the law were not fulfilled. On the other hand, it is still difficult to say that the ground requirement is properly fulfilled when deciding stay the execution. Because, the evaluations to be made in the ground concerning the fact that the administrative act in question is “expressly in contradiction to the law” will restrict the judge when making his/her final decision. However, in accordance with the right to a fair trial, which is also protected in the European Convention on Human Rights, and Article 140/1 of the Constitution, judicial decisions must be made with ground on an appropriate basis so that the parties can exercise their right to appeal and defense.
Stay to Execution Ground Expressly in Contradiction to the Law Hard to Recover or Impossible to Recover Right to a Fair Hearing Trial.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 1 |