Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nda aynı zamanda sürücü olan sigorta ettirenin/sigortalının alkollü araç kullandığı sırada meydana gelen zararların sigorta teminatı kapsamı dışında olacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, alkollü araç kullanımı sırasında meydana gelen zararlar bakımından sigortacının sorumluluğuna gidilemeyecektir. Söz konusu düzenleme yerleşik Yargıtay uygulamalarında lafzından farklı olacak şekilde, kazanın oluşumunda sigorta ettirenin/sigortalının tam kusurlu olması ve kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmesi şartıyla uygulanmaktadır. İlgili genel şart hükmüyle yerleşik Yargıtay uygulaması arasındaki bu çelişki, ilgili genel şart hükmünün kanunî dayanağı olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48’inci maddesinin birinci fıkrası hükmünde 6487 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle giderilmeye çalışılmıştır. Buna rağmen Yargıtay, yerleşik uygulamasından vazgeçmeyerek münhasırlık ölçütünü uygulamaya devam etmektedir. Çalışmamızda ilgili genel şart hükmüyle yerleşik Yargıtay uygulaması arasındaki bu farklılık ele alınarak, söz konusu çelişkinin sebepleri tespit edilerek, bu çelişkinin nasıl giderilebileceği hususunda çözüm önerileri ortaya konulmaktadır.
Alkollü Araç Kullanma Sözleşmesel Görev Teminat Dışı Kalan Hâller Rizikonun Ağırlaşması Münhasırlık Ölçütü
In the General Conditions of Land Vehicles Motor Insurance, it is stipulated that the insured, who is also the driver, will not be covered by the insurance coverage for the damages that occur while driving while drunk. Accordingly, the insurer cannot be held liable for the damages that occur during drunk driving. The aforementioned regulation is applied differently from the wording of the established Turkish Court of Appeal practices, provided that the insured person is at fault in the occurrence of the accident and the accident occurs exclusively under the influence of alcohol. This contradiction between the relevant general condition provision and the established Supreme Court practice has been tried to be resolved by the amendment made with the Law No. 6487 of Article 48 of the Highway Traffic Law No. 2918, which is the legal basis of the relevant general condition provision. Despite this, Turkish Court of Appeal insists on applying the exclusivity criterion by not giving up its established practice. In our study, this difference between the relevant general condition provision and the established Turkish Court of Appeal practice is discussed, the causes of the said contradiction are determined, and solutions are offered on how to eliminate this contradiction.
Driving Under the Influence of Alcohol Contractual Obligation Cases Out of Coverage Aggravation of the Risk Exclusivity Criterion
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | ÖZEL HUKUK |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 1 |