It is already a reality that algorithms that digitally autonomously undertake the tasks they were created to perform, popularly known as artificial intelligence, have begun to be used extensively in many fields such as medicine, chemistry, transportation sector, social media, finance, human resources and so on. Complicated algorithms that include numerous parameters and calculation processes, developed to serve the goal of reducing human errors as much as possible in the areas where they are used and making processes optimal and much faster, also pose a unique new risk potential. As a matter of fact, the use of artificial intelligence has caused accidents that resulted in the death of people and caused individuals to be subjected to statements that shake their honor and dignity. In this context, the user, producer and programmer come to the fore as potential problematic subjects in terms of criminal liability, but artificial intelligence itself, which has autonomy in digital understanding, is also discussed in terms of whether it will be criminally responsible. In this respect, the study focuses on the question of whether artificial intelligence can be considered as a perpetrator in terms of theories regarding the determination of the concept of action suitable for evaluation in terms of criminal law, which is currently defended in the criminal doctrine developed to determine the responsibility of the human being for the punishable injustices committed by his actions. In this regard, the concept of fault and other concepts related to the doctrine of crime will be mentioned to the extent necessary to explain the evaluations on the subject.
Artificial Intelligence Criminal Law Theories of Action Free Will Social Ethical Responsibility
Yerine getirmek için oluşturuldukları görevleri dijital anlamda otonom bir şekilde üstlenen algoritmaların , meşhur adlarıyla yapay zekâ tıp, kimya, ulaşım sektörü, sosyal medya, finans, insan kaynakları ve benzeri gibi çok sayıda alanda yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandığı halihazırda bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Kullanıma başlandığı alanlarda insandan kaynaklı hataları olabildiğine azaltma, süreçleri optimal ve çok daha hızlı bir hale getirme hedefine hizmet etmek için geliştirilen, çok sayıda parametreyi barındıran, hesaplama süreçlerini ihtiva eden komplike algoritmalar aynı zamanda kendine özgü yeni bir risk potansiyeli teşkil etmektedirler. Nitekim yapay zekânın kullanımı insanların ölümü ile sonuçlanan kazalara sebebiyet vermiş ve bireylerin şeref ve saygınlığını sarsıcı nitelikte ifadelere muhatap olmasına yol açmıştır . Bu bağlamda cezai sorumluluk bakımından potansiyel sorunluluk süjeleri olarak kullanıcı, üretici ve programlayıcı gündeme gelmekte, fakat dijital anlamada otonomiye sahip yapay zekânın kendisi de cezai sorumluluğunun söz konusu olup olmayacağı bakımından tartışılmaktadır. Çalışma bu bakımdan insanın eylemleri ile gerçekleştirdiği cezaya değer haksızlıklardan sorumluluğunun tespiti için geliştirilmiş suç öğretisinde hali hazırda savunulan ceza hukuku bakımından yapılacak değerlendirmeye elverişli hareket kavramı tespitine ilişkin teoriler bakımından yapay zekanın fail olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorusuna odaklanmaktadır. Bu doğrultuda suç öğretisine ilişkin kusur kavramına ve diğer kavramlara konuya ilişkin değerlendirmeleri açıklamak bakımından gerekli olduğu ölçüde değinilecektir.
Yapay Zeka Ceza Hukuku Hareket Teorileri Özgür İrade Sosyal Etik Sorumluluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ceza Hukuku |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 28 Sayı: 2 |