Çok partili siyasal sisteme geçiş sürecinde 1946 genel seçimleri, Türk siyasal yaşamındaki önemli eşiklerden biri olmuştur. İlk kez “tek dereceli” ve “çok partili” olarak yapılan 1946 seçimleri öncesinin incelenmesi siyasal yaşama dair önemli noktalar içermektedir. Seçime giden süreçte dönemin en etkin figürü Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün çıktığı yurt gezilerinde, yaptığı konuşmalarda, verdiği demeçlerde ve gazetelere yansıyan yazılarda kuvvetli bir sandığa gitme çağrısı hakim olmuştur. Vatandaşa bir “seçmen” olduğunu hatırlatan, “demokrasi”ye, “milli irade”ye giden yolun “sandık”tan geçtiğini, oy vermenin “milli bir görev, kutsal bir borç” olduğunu vurgulayan bu çağrılarda “milli irade”, “seçim” ve “oy çokluğu” birlikteliğine olan vurgu güçlüdür. Vatandaş seçmen olarak büyük bir önem kazanırken, milli irade Meclis ile demokrasi sandık ile özdeşleştirilmiştir. Yapılan bu çalışmada, 1946 genel seçimleri öncesi İsmet İnönü, CHP yöneticileri ve basın tarafından vatandaşlara yapılan seçimlere katılım çağrısının ve bu yöndeki propagandanın “milli irade” söylemiyle ilişkisi ele alınacaktır. Seçim çağrılarına ve seçim sonrası zafer konuşmalarına yansıyan, Türk siyasal yaşamının baskın bir tonu olan “milli irade” söyleminin ilk izlerine işaret edilecektir. Çalışmada, 1946 seçimleri öncesinde başta İsmet İnönü’nün seçim öncesi demeçleri olmak üzere dönemin gazeteleri (Ulus, Akşam, Vakit, Cumhuriyet) taranarak analiz edilmiştir.
1946 Genel Seçimleri milli irade söylemi sandık çoğunlukçu demokrasi Cumhuriyet Halk Partisi
yok
yok
Makaleyi değerlendirmenize sunarım.
The 1946 general elections constituted a significant threshold in the Turkish politics during the transition to a multi-party political system. The 1946 elections were the first “direct” and “multi-party” elections held in Turkey, the analysis of the pre-election period of which, thus, involves significant aspects about the political life. President Ismet Inönü was the most influential figure in the period until the elections, and a strong call for voting dominated his nationwide campaign tour speeches and his statements as well as newspaper articles. These calls reminded the citizens their role as “voters” and highlighted that the “ballot box” paved the way for “democracy” and “national will” and that voting was “a national and sacred duty” with a strong emphasis on the unison of “national will”, “elections” and “majority vote”. Citizens gained great importance as voters, and national will was identified with the Parliament whereas democracy was identified with the ballot box. This study handles the relationship between the discourse of “national will” and the call on the citizens to vote and the propaganda in this regard by Ismet Inönü, the CHP executives and the press before the 1946 general elections. This study points to the first traces of the discourse of “national will” that has been a dominating tone in the Turkish political life, as reflected in the call for voting and the post-election victory speeches. In this study, the newspapers of the respective period (Ulus, Akşam, Vakit, Cumhuriyet) were searched and analyzed primarily with regard to the pre-election speeches of President İsmet İnönü in the period before the 1946 elections.
1946 general elections National will discourse ballot box majoritarian democracy Republican People's Party
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Ana Bölüm |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 24 Sayı: 3 |