Abstract
The split-identity problem of religious modern man in politics can be traced back to the medieval age; and Al-Farabi, the founder of Islamic political philosophy was a salient example of this split. Different from modern man who experiences this split and disharmony because of the confrontation of religion and secularism, Al-Farabi experienced this because of the confrontation of religion, in this case, Islam and the classical philosophy. This paper tries to show this split through his most important political work, the Virtuous City. The paper mainly has three parts. After giving a general introductory discussion of religion and politics with specific reference to the split-identity problem in the introduction, in the first part, religion and philosophy in Al-Farabi are discussed to provide a ground for the following part. Through the second part, his split-identity between classical political philosophy and (politics in) Islam is elucidated and his preferences between classical political philosophy and politics in Islam including the experiences of earlier generations, the city of Prophet and the theories which can be drawn from them are handled under three titles: ruler of the virtues city, ranks in the virtuous city and imperfect cities. Under these titles, his common points with and differences from Islam and the classical political philosophy are demonstrated. While studying these three issues, Republic of Plato is the main point of reference on behalf of the classical political philosophy.
Keywords: Al-Farabi, Split-identity,Virtuous City.
Öz
Modern dindar insanın siyasette tecrübe ettiği bölünmüş kimlik probleminin kökleri Orta Çağ’a kadar götürülebilir ve İslami siyaset felsefesinin kurucusu da kabul edilen Farabi bu bölünmüşlüğün belirgin örneklerinden biridir. Ancak bu sorunu dinin ve sekülerizmin aporetik karşılaşmasından dolayı tecrübe eden modern dindar insandan farklı olarak, Farabi’nin bölünmüş kimliği klasik felsefe ve din –İslam- karşılaşmasının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu metin bahsedilen bölünmüşlüğü onun en önemli siyasi metni olarak kabul edilen İdeal Devlet üzerinden göstermeye çalışmaktadır. Metin temel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Girişte, din ve siyaset ilişkisi üzerine genel bir giriş yapılmış ve siyaset teorisi özelinde bölünmüş kimlik meselesi ele alınmıştır. Birinci bölümde Farabi’nin siyaset felsefinde, daha geniş anlamda siyaset üzerine olan eserlerinde dinin ve siyasetin yeri karşılaştırmalı olarak çalışılmıştır. Son bölümde ise, Farabi’nin klasik siyaset felsefesi ve İslam(İslam’da siyaset) arasındaki bölünmüş-kimliği tartışılmıştır. Farabi’nin Asr-ı Saadet örneği, daha önceki Müslümanların siyasal tecrübeleri ve bunlardan yola çıkılarak oluşturulabilecek siyasal teorileri de kapsayacak bir İslami siyaset ve klasik siyaset felsefesi arasındaki tercihleri üç başlık altında ele alınmıştır: erdemli şehrin yöneticisi, erdemli şehirde toplumsal sınıflar ve erdemli şehre zıt şehirler. Bu üç başlık altında, Farabi’nin hem İslam’la ve klasik siyaset felsefiyle ortak noktaları hem de onlardan ayrıldığı noktalar karşılaştırmalı olarak gösterilmiştir. Tüm bu okumalar boyunca, Plato’nun Devlet’i, klasik siyaset felsefesi adına temel referans noktası kabul edilmiştir.
Anahtar Kavramlar: Farabi, Bölünmüş-kimlik, İdeal Devlet.
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mayıs 2016 |
Gönderilme Tarihi | 22 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 5 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.