This study deals with how syphilis disease, which started to appear in the Ottoman geography since the 19th century and spread in various ways, was seen by the society and the state and what kind of the preventive and treatment measures were adopted. To investigate this issue, the documents in the Ottoman and Republic Archives, Assembly Records and the Official Gazette were used. Research studies and theses related to the subject were also used as secondary sources. As it originated in the West, the disease was called “frengi” or “illet-i efrenc” and spread in a variety of ways such as wars in which soldiers infected each other, prostitution, and passing from family to children. Reasons such as hiding, ignoring, lack of doctors and hospitals especially in villages and townships, slowed down the treatment of the disease. In addition, it is seen that in order to prevent the spread of the disease throughout the country, a number of ways including providing examinations for free, sending medical doctors, sending pharmacists, establishing hospitals were adopted. In addition, laws such as the "Regulations for Outbreaking Diseases" and "Law on the Restriction of Syphilis" were passed during the transition from the Ottoman State to the Republic. Gazi Mustafa Kemâl Pasha expressed the health policy of the new Republic as protecting the health of the people, limiting deaths, increasing the population, preventing infectious diseases and thus keeping the people healthy and vigorous. During the Republican Period, medicines were brought from abroad with the Cabinet Decision for the treatment of the disease. Since the end of 1925, Syphilis Fighting organizations were established. With the Public Sanitary Law enacted in 1930, the Deputy of Health and Social Affairs was tasked with improving the sanitary conditions of the country, combating all diseases and causes that harm the nation's health, and providing medical and social aid to the public. The texts written to raise awareness of syphilis were sent from the CHP General Secretariat to be read in the Public Houses and Public Rooms.
Syphilis Infectious Prevention of Health and Generation Struggle with Syphilis
Çalışma 19.yüzyıldan itibaren Osmanlı Coğrafyasında görülmeye başlayan ve çeşitli yollarla giderek artan frengi hastalığının, toplum ve devlet nezdinde nasıl görüldüğünü, yayılımının engellenmesini ve tedavisine dönük ne gibi tedbirler alındığını konu edinmektedir. Çalışmada, Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivlerindeki belgeler, Meclis Zabıt Cerideleri ve Resmî Gazetelerden yararlanmıştır. İkincil olarak konu ile ilgili araştırma eserleri ve tezler de kullanılmıştır. Batı’dan gelmesi sebebi ile frengi ya da “illet-i efrenc” olarak anılan hastalık, bilhassa savaşlarda askerlerin birbirine bulaştırması, fuhuş ve aileden çocuklara geçme gibi çeşitli şekillerde yayılmıştı. Ayıp sayılarak saklanma, önemsememe, köy ve nahiyeler başta olmak üzere her yerde ilgili doktor ve hastane bulunmaması gibi sebepler tedavisini yavaşlatmıştı. Bununla birlikte ülkede yayılımın önünü kesmek için, muayenelerin ücretsiz olarak yapılmasının sağlanması, seyyar tabip, eczacı gönderme, hastaneler kurma, gibi yolların benimsendiği görülmektedir. Hastalığı engellemek için Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş sürecinde “Emrâz-ı Sâriye Nizamnâmesi” ve “Frenginin Men ve Tahdidi Hakkında Kanun” gibi kanunlar çıkarılmıştı. Gazi Mustafa Kemâl Paşa yeni Cumhuriyetin sağlık politikasını halkın sağlığını koruma, ölümleri sınırlandırma, nüfusu çoğaltma, bulaşıcı hastalıkların engellenmesi ve bu sayede halkı sağlıklı ve dinç tutma olarak ifade etmişti. Cumhuriyet Döneminde hastalığın tedavisi için Bakanlar Kurulu Kararı ile yurt dışından ilaçlar getirtilmişti. 1925 yılının sonundan itibaren Frengi Mücadele teşkilatları kuruldu. 1930’da Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti, memleketin sağlık şartlarını iyileştirmek, milletin sağlığına zarar veren bütün hastalıklar ve sebepleri ile mücadele etmek, halka tıbbi ve sosyal yardım da bulunmakla görevlendirilmişti. Frengi ile ilgili halkı bilinçlendirmek üzere kaleme alınan metinler, Halkevleri ve Halk odalarında okunmak üzere CHP Genel Sekreterliğinden gönderilmişti.
Sifilis Frengi Bulaşıcı Hastalıklar Sağlığı ve Nesli Koruma Frengi Mücadelesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 13 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.