Multinational empires found themselves as the targets of nationalist and separatist movements in the second part of nineteenth century. Their response to movements was to achieve a kind of assimilation by using instruments such as mass media and mass mediaization of education. The Russian Empire which had largely been composed of Muslim Turkic societies experienced it more severely. The Jadidist movement is one of the sharpest example with regard to nationalism’s wider and prolonged impact and by showing it trajectory that the Empire promoted as well as the nationalisms that emerge out of the social contexts. In this article, Jadidism was positioned among the nationalisms that developed in the nineteenth century. Jedidism was regarded as a nationalist movement which had a political agenda from its beginning in Turkish social sciences literature. It is aimed to present in this article that Jadidism was not a political movement until the Bolshevik Revolution but a policy of culture. In this context, it was argued that Jadidism was not Turkist, Turanist, pan-Turkist, or pan-turanist until the Bolshevik Revolution and that its nationalism developed as a cultural policy. Qualitative research method was used in the study and the data were reinterpreted by reviewing a large literature. Jadidism after the Bolshevik Revolution is beyond the limits of this article.
19. yüzyılın ikinci yarısında çok uluslu imparatorluklar kendilerini bir anda milliyetçi ayrılıkçı hareketlerin hedefi halinde bulmuşlardır. Buna verdikleri tepki kitle iletişim araçları, eğitimin kitleleştirilmesi gibi enstrümanları kullanarak bir çeşit asimilasyonun sağlanmasıdır. Nüfusunun çok büyük bir kısmını Müslüman Türkî toplumların oluşturduğu Rus Çarlığı da bu süreci sert bir biçimde tecrübe edecektir. Hem Rus Çarlığının geliştirdiği milliyetçilik anlayışı ve Rus Çarlığında gelişen milliyetçilik anlayışlarının yönelimlerini göstermesi bakımından hem de etkisi en uzun süreli ve çapı en geniş olması bakımından en önemli örneklerden birisinin Cedidizm akımı olduğu söylenebilir. Bu makalede on dokuzuncu yüzyılda gelişen milliyetçilikler arasında Cedidizm konumlandırılmaya çalışılacaktır. Cedidizm Türk sosyal bilim yazınında genellikle başlangıcından itibaren siyasal ajandaya sahip bir milliyetçi hareket olarak değerlendirilmektedir. Bu makalede Cedidizmin Bolşevik Devrimine kadar bir siyasî hareket değil bir kültür politikası olduğunun ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda da Cedidizmin Bolşevik Devrimine kadar Türkçü, Turancı, Pantürkist ya da Panturanist olmadığı, milliyetçiliğinin bir kültür politikası biçiminde geliştiği savunulacaktır. Çalışmada nitel araştırma metodu kullanılmış geniş bir literatür taranarak veriler yeniden yorumlanmıştır. Bolşevik Devrimi sonrasında Cedidizm bu makalenin sınırları dışındadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 14 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.