Bu çalışma, sosyalist ideolojinin din, kültür ve gelenek gibi toplumsal olgulara yönelik mesafeli ve küçümseyici tutumunu ele alarak, Ernst Bloch ve Hikmet Kıvılcımlı’nın bu konulardaki özgün perspektiflerini karşılaştırmaktadır. Geleneksel sosyalist düşünce, bu mefhumları genellikle önemsiz görmüş ve sınıfsal mücadelenin önünde engel olarak değerlendirmiştir. Ancak Bloch ve Kıvılcımlı, devrimci eylem ve umut kavramları üzerinden din ve geleneklerin toplumsal dönüşümdeki rolünü yeniden değerlendirmişlerdir. Bloch, Hristiyanlık üzerinden umut ve ütopya kavramlarını geliştirirken, Kıvılcımlı da İslam’ı sosyalist bir perspektifle yorumlama gayretinde olmuştur. Her iki düşünür de sosyalist ideolojinin dar kalıplarını aşarak, din, kültür ve gelenek gibi unsurları devrimci bir perspektifle yorumlama çabası içine girmişlerdir. Bu çalışma, onların düşüncelerindeki benzerlikler ve farkları ele alarak, sosyalist düşüncenin daha kapsayıcı ve yenilikçi bir yorumunu ortaya koyma çabasındadır. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde sağ siyasetin din, kültür ve gelenek gibi kavramları sahiplenmesi bağlamında, Bloch ve Kıvılcımlı’nın yaklaşımları sosyalist düşüncenin esnekliği ve kapsayıcılığına işaret etmektedir ve bu düşünürler esasen sosyalist düşüncenin yaratıcı ve yenilikçi potansiyeline dikkat çekme gayretindedir.
Umut İlkesi Din Kültür ve Geleneğin Sosyalist Temellükü İnsani Devrimci Kolektif Eylem Tarih Tezi
This study compares the unique perspectives of Ernst Bloch and Hikmet Kıvılcımlı on the distant and dismissive attitude of socialist ideology towards social phenomena such as religion, culture, and tradition. Traditional socialist thought has often deemed these concepts insignificant and viewed them as obstacles to class struggle. However, Bloch and Kıvılcımlı have re-evaluated the role of religion and traditions in social transformation through the concepts of revolutionary action and hope. Bloch developed the concepts of hope and utopia through Christianity, while Kıvılcımlı endeavoured to interpret Islam from a socialist perspective. Both thinkers strived to transcend the narrow confines of socialist ideology by interpreting elements such as religion, culture, and tradition from a revolutionary perspective. This study aims to present a more inclusive and innovative interpretation of socialist thought by examining the similarities and differences in their ideas. In the context of right-wing politics in countries like Türkiye, which embrace concepts such as religion, culture, and tradition, the approaches of Bloch and Kıvılcımlı indicate the flexibility and inclusiveness of socialist thought. Essentially, these thinkers strived to highlight the creative and innovative potential of socialist thought.
The Principle of Hope Socialist Expropriation of Religion Culture and Tradition Revolutionary Collective Action of Human History Thesis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 26 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.