Bu çalışma, Türkiye'deki kadın çalışanlar arasında doğurganlık kaygısının işe bağlılık üzerindeki etkilerini incelemektedir. Kaynakların Korunması (COR) Teorisi ve İş/Aile Sınırı Teorisi'ne dayanan araştırma, doğurganlık kaygısının duygusal tükenmeyi nasıl etkilediğini ve bu tükenmenin işe bağlılığı olumsuz yönde nasıl etkilediğini araştırmaktadır. Ayrıca, aile esnekliği yeteneği ve aile esnekliği istekliliğinin bu ilişki üzerindeki düzenleyici rollerini de ele almaktadır. Yapısal eşitlik modeli (SEM) kullanılarak yapılan araştırmada, 536 evli kadın çalışandan toplanan veriler analiz edilmiştir. Çalışmanın bulguları, duygusal tükenmenin doğurganlık kaygısı ile işe bağlılık arasındaki ilişkiyi anlamlı şekilde aracıladığını doğrulamaktadır. Ayrıca, yüksek aile esnekliği, duygusal tükenmenin işe bağlılık üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmektedir. Bulgular, işverenlerin, esnek çalışma düzenlemeleri ve çocuk bakım hizmetleri gibi işyeri destek sistemleri aracılığıyla doğurganlık kaygısını ele alması gerektiğini, aynı zamanda kadın çalışanlar üzerindeki baskıları hafifletmek için aile desteğini teşvik etmeleri gerektiğini önermektedir. Çalışma, örgütsel politikalar için çıkarımları tartışarak Türkiye’deki işe bağlılığı etkileyen kültürel ve sosyal dinamikler üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Doğurganlık Kaygısı İşe Bağlılık Duygusal Tükenmişlik Aile Esnekliği Yapısal Eşitlik Modeli (SEM)
This study explores how anxiety related to childbearing affects job involvement among female employees in Türkiye. Using theoretical frameworks that focus on resource management and balancing work and family life, the research investigates how childbearing anxiety leads to emotional exhaustion, which subsequently reduces job involvement. The study also looks at how flexible family dynamics, specifically the ability and willingness to adapt, can influence this relationship. Data from 536 married working women were analyzed through structural equation modeling (SEM). The findings reveal that emotional exhaustion plays a crucial role in mediating the relationship between childbearing anxiety and job involvement. Furthermore, when families are more adaptable and supportive, the negative impact of emotional exhaustion on job involvement decreases. The study suggests that employers should consider addressing childbearing anxiety by implementing workplace support measures, such as flexible work schedules and childcare services, while promoting family support to help reduce the pressure on female employees. The paper concludes by discussing potential organizational policy changes and emphasizes the need for further research on the cultural and social factors that shape job involvement in Türkiye.
Emotional Exhaustion Family Flexibility Structural Equation Modeling (SEM) Childbearing Anxiety Job Involvement
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çalışma Ekonomisi, Mikro İktisat (Diğer), Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 26 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.