Makale, modern Türk milliyetçiliğinin inkişafından günümüze uzanan Türk milliyetçiliğinin seküler mi yoksa daha din esaslı bir milliyetçilik mi olduğu tartışmalarını özetlemek ve bu ikileme 21. Yüzyıl Türkiye’sinden bakarak yorumlamak amacındadır. İnceleme yapılırken modern Türk milliyetçiliğinin öne çıkan düşünürleri ve farklı dönemlerde değişebilen algı ve yorumları karşılaştırılarak değerlendirilmeye çalışılacak ve modern bir ulus ile kadim bir millet ya da modern bir ulusçuluk ile kökü daha eski olma iddiasında bir milliyetçilik arasındaki ayrışma ya da salınım tespit edilmeye çalışılacaktır. Hem teorik hem pratik ve hem seküler hem de daha mütedeyyin milliyetçilik algı ve anlayışlarının bu ikili okuması, söz konusu ikilemin aşınmaya başladığı ve sekülerliğin daha çok cumhuriyet ve cumhuriyetçilik ile; dinselliğin ise daha çok kültür ve gelenek ile eklemlendiği veya şekillendiği yeni bir forma doğru yol aldığı savını ortaya koyacaktır. Kutupların birbirine yaklaştığı bu yeni form, milliyetçiliğin çağa ve coğrafyaya göre şekillenme ve ayak uydurma yeteneği ile birlikte düşünülecek, bu anlamda hakim milliyetçilik kuramlarına eleştiriler de yöneltilecek, son olarak da tartışmaların gelecekte nasıl evrileceğine dair bazı öngörüler ile tamamlanacaktır. Meselenin siyasi ve kültürel alana dair geniş bir yelpazede ele alınacak olması bir sınırlılık gibi görünse de; değinilen her örnek, yorumlanan her mütefekkir veya kavram yalnızca başlıkta verilen ikilem ekseninde ele alınarak bu durum aşılmaya çalışılacaktır. Makalede literatür taraması ve karşılaştırmalı analiz yöntemlerinden yararlanılacaktır.
Ulus Türk Milliyetçiliği Seküler Milliyetçilik Türk-İslam Ülküsü
The article aims to summarize the debates on whether Turkish nationalism is a secular or a more religion-based nationalism from the development of modern Turkish nationalism to the present day and to interpret this dichotomy from the perspective of 21st century Türkiye. In doing so, the prominent intellectuals of modern Turkish nationalism and their perceptions and interpretations that may change in different periods will be compared and evaluated. In addition, the divergence or oscillation between a modern nation and an ancient/older nation (millet), or between a modern nationalism and a nationalism that claims to have older roots will be identifiedThis dual reading of the perceptions and understandings of nationalism, both theoretical and practical, both secular and more pious, would suggest that the dichotomy in question has begun to erode and is moving towards a new form in which secularism is articulated or shaped more by the republic and republicanism and religiousness is articulated or shaped more by culture and tradition. This new form, in which the poles are converging, will be considered together with the ability of nationalism to shape and adapt to the era and geography, in this sense, criticisms will be directed to the dominant theories of nationalism, and it will be completed with some predictions about how the debates will evolve in the future. Although it may seem like a limitation that the issue will be dealt with in a wide range of political and cultural fields, this will be overcome by addressing each example, each commented thinker or concept only on the axis of the dilemma given in the title. Literature review and comparative analysis methods will be utilized in the article.
Nation Turkish Nationalism Secular Nationalism Turkish-İslamic Ideal
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
| Bölüm | Tüm Sayı |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 24 Aralık 2024 |
| Kabul Tarihi | 5 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 28 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.