Yapay zekâ, kısa tarihinde sağlık, ulaşım, iletişim ve denetleme alanlarının yanında esas olarak iki önemli alanın gelişmesine aracılık etmiştir. Bunlar: savaş teknolojisi ve kapitalizm üzerinden tüketim kültürüdür. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sürecinde savunma sanayisine odaklanan teknolojik gelişmeler; 20. yüzyıl sonlarına doğru kapitalizm, küreselleşme ve tüketim olgularının işlevselleşmesine aracılık etmiştir. Teknolojinin insan yaşamını kolaylaştırmasının yanında yapay zekâ ve tüketim ilişkisinin, kontrolsüz tüketim ve robotik teknolojilerin insan yaşamına hâkim olması gibi tedirginlikler gündeme gelmiştir. Yapay zekâyı geliştiren ve toplumsal refahın artmasına aracılık eden gelişmiş devletler, özellikle sinema ve ideolojik aygıtlar aracılığı ile teknolojik gelişimlerin geçmişten günümüze bireysel ilişkiler ve değerlerin tüketilmesine yol açtığını vurgulamaktadır. Bu noktada 20. yüzyılda distopik tasavvurlar ile aktarılan, teknolojik gelişmelerin getireceği felaketler algısı, 21. yüzyılda özellikle medya ve sinema aracılığı ile gözler önüne serilmiştir. Bu çalışmada sürecin temsili göstergesi olarak Black Mirror dizisinin 1. Sezon 2. Bölümü üzerinden bir değerlendirilmeye gidilmiştir. Bu bölümde distopik romanlarda aktarılan yapay zekâ ve tüketim ilişkisinin insanları tekelleştirmesinin gerçek yaşamdaki görünümü üzerine odaklanılmıştır. Bölümde, bireylerin mekanik yapı içerisinde üretimin bir parçası olmaları ile birlikte sadece medya ve internet aracılığı ile sosyal yaşamlarını sürdürdükleri gözlenmiştir. Ayrıca sergilenen tüm araçlar, işlevler ve amaçlar tüketime aracılık etmektedir. Tüketim olgusunun tüm gerçekliği ile aktarıldığı filmde teknoloji ve yapay zekânın tüketim olgusu içerisindeki biçimlenişi üzerine dikkat çekilmiştir. Bu kapsamda çalışmada film üzerinden tüketim olgusunun gelişim göstergeleri ve gerçekliği tartışılmakla birlikte yapay zekâ olgunsun etki alanı ve geçmişten günümüze toplumsal yapıda konumlanış biçimine yer verilmektedir. Teorik olarak tüketim olgusunun gelişimi, yapay zekânın oluşumu ve tüketim kültürü ile işlevselleşme sürecine değinilmiştir. Çalışmanın amacı 21. yüzyılda tüketim olgusunun yaşamın her alanına yayılması ile birlikte her şeyin tüketimin bir nesnesi biçiminde kullanılması üzerine yapay zekâ ve tüketim kültürü ilişkisini Black Mirror dizisi üzerinden içerik analizi metodu kullanarak bir tartışma ortaya koymaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Kabul Tarihi | 3 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 9 |