The main purpose of the research is to reveal the attitudes of the employees who apply the teleworking model during the pandemic process and the relationship between these attitudes and work-life balances. Attitudes are important in terms of revealing the relationship between this attitude and work-life balance and whether the attitudes change according to demographic factors. In today's rapidly developing world, reaching the right predictions for the future is of great importance in terms of competition. This study is also important in terms of giving important clues about working life, work-life balance and performance of employees for the future. A questionnaire was used as a data collection tool in the research Snowball technique was used in the research to reach a sufficient number of samples. The sample consists of 382 people in total, including academics and teachers working at various universities and schools, as well as public and private sector employees who have experienced teleworking. As a result of the analysis, it was determined that the majority of the participants had positive attitudes towards teleworking, above average. Likewise, it was determined that the work life balance of the participants in the study was at a better than average level. On the other hand, it was concluded that demographic factors such as education level, age, and institution of employment have a significant effect on the attitude towards telework and work life balance, while the gender factor does not have any effect.
There is a low level of correlation between both variables. In addition, it has been determined that work-life balance has a positive effect on the attitude towards teleworking.
Araştırmanın temel amacı, pandemi sürecinde tele çalışma modelini uygulayan çalışanların, tele çalışmaya ilişkin tutumlarını ve bu tutumlar ile iş yaşam dengeleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma, günümüzde olduğu gibi gelecekte de gelişmeye devam edecek olan iletişim teknolojilerinin etkisiyle daha da yaygınlaşacağı öngörülen tele çalışmaya ilişkin tutumları, bu tutum ile iş yaşam dengeleri arasındaki ilişkiyi ve tutumların demografik faktörlere göre değişip değişmediğini ortaya koyması açısından önemlidir. Günümüzün hızla gelişen dünyasında, geleceğe yönelik doğru öngörülere ulaşabilmek rekabet anlamında büyük önem arz etmektedir. Bu araştırma, çalışma hayatı, çalışanların iş yaşam dengeleri ve performanslarına dair geleceğe yönelik önemli ipuçları verecek olması açısından da ayrıca önemlidir. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmış, yeterli sayıda örnekleme ulaşabilmek için kartopu tekniğinden yararlanılmıştır. Çeşitli üniversite ve okullarda görev alan akademisyen ve öğretmelere ek olarak tele çalışmayı deneyimleyen kamu ve özel sektör çalışanlarından oluşan örneklem, toplam 382 kişiden oluşmaktadır. Yapılan analizler sonucu katılımcıların büyük kısmının tele çalışmaya ilişkin tutumlarının ortalamanın üzerinde olumlu olduğu tespit edilmiştir. Yine aynı şekilde çalışmaya katılan katılımcıların iş yaşam dengelerinin de ortalamanın üzerinde iyi bir düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan demografik faktörlerden eğitim durumu, yaş, çalışılan kurum gibi faktörlerin tele çalışmaya ilişkin tutum ile iş yaşam dengesi üzerinde anlamlı bir etkisi varken cinsiyet faktörünün herhangi bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her iki değişken arasında düşük düzeyde korelasyon mevcuttur. Ayrıca iş yaşam dengesinin, tele çalışmaya ilişkin tutumu pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir.
Pandemi covid-19 tele çalışma uzaktan çalışma iş yaşam dengesi Pandemy teleworking workıng from away work life balance
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kriz ve Konu Yönetimi, Strateji |
Bölüm | İktisadi ve İdari Bilimler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.