29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş, Osmanlı İmparatorluğu dönemi resmen sona ermiştir. Yeni kurulan devlet Atatürk İlke ve İnkılâpları ile bir ulusu yeniden inşa etmek amacındadır. Bu amacı gerçekleştirirken pek çok farklı araçla işbirliği içinde olması kaçınılmazdır. Bunlar içinde tarihi Cumhuriyet’le neredeyse yaşıt olan radyonun varlığı göz ardı edilemez. Yeni kurulan Cumhuriyet’in halk tabanına anlatılması ve karşılık bulması için yeni ve güvenilir bir araç olarak radyonun tercih edilmesi çok önemlidir. Varoluşları ülke için neredeyse eş zamanlı yıllara rastlayan Cumhuriyet ve radyo kavramlarının kesişme noktalarını tespit etmek, Cumhuriyet tarihinin özellikle kuruluş yıllarına ilişkin bu ilişkiyi tarif etmek için gereklidir. Bu çalışma, geleneksel ve demokratik bir kitle iletişim aracı olarak radyonun Cumhuriyet tarihinde nasıl bir misyonla yer aldığını tarihi belge ve bilgiler ışığında değerlendirmek amacını taşımaktadır. Bu amaçla, ülkemizde radyo yayıncılığının başlangıç tarihi olan 1927 yılından, kurumsal bir yapıya kavuştuğu 1964 yılında TRT kuruluncaya değin olan dönemdeki tarihi incelenmiştir. Söz konusu dönemdeki radyo yapılanması, yayın politikaları, içerikler ve radyo-toplum ilişkilerine ait veri teşkil edecek bilgi ve belgeler literatür ve arşiv taraması ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler tarihsel betimleyici bir yöntem ile değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, radyonun rolünün, özellikle kuruluş ve gelişme yıllarında Cumhuriyet devrim ve ilkelerinin yaygınlaşması sürecinde politik bir araç olarak sınırlı kaldığı, batılılaşma ve modernizm konusunda ise hep tartışmalı bir yerde durduğu gözlenmiştir.
The Republic was proclaimed on October 29, 1923, and the period of the Ottoman Empire officially ended. The newly established state aims to rebuild a nation with Atatürk's Principles and Revolutions. While achieving this goal, it is inevitable to cooperate with many different tools. Among these, the presence of the radio, whose history is almost as old as the Republic, cannot be ignored. It is very important to prefer the radio as a new and reliable tool in order to explain and respond to the public base of the newly established Republic. It is necessary to identify the intersection points of the concepts of the Republic and radio, whose existence coincides with almost simultaneous years for the country, and to describe this relationship in the history of the Republic, especially regarding the foundation years. In this study, it is aimed to evaluate the mission of radio as a traditional and democratic mass communication tool in the history of the Republic in the light of historical documents and information. For this purpose, the history of the era of since 1927, the start date of radio broadcasting until the establishment of TRT in 1964, when it gained an institutional structure was examined. The information and documents that will constitute data regarding the radio structuring, broadcasting policies, contents and radio-society relations in the said period were obtained through literature and archive scanning. The data obtained were evaluated with a historical descriptive method. As a result of this evaluation, it has been observed that the role of the radio was limited as a political tool, especially in the foundation and development years, in the process of the revolution and the spread of the principles of the Republic, and it always remained in a controversial place in terms of westernization and modernism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo Yayıncılığı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.