İnsanoğlunun ezelî yazgısı olarak karşımıza çıkan ayrılık, başta ilâhî sevgiliden ve vahdet âleminden kopmak suretiyle bu dünya gurbetine düşüşümüzün adı olmuştur. İnsanın hep yarım kalmışlığının yâdı, tam olma ve tamamlanma özlemiyle kavrulan gönlümüzün muradı, bu eksikliğin dimağımızda bıraktığı duygunun kekremsi tadı olmuştur. Bu bakımdan insan hayatının merkezinde konumlanan ayrılık, şairlerin de daima gündemindeki yerini korumuştur. Şairler, doğrudan veya dolaylı olarak ayrılık konusuna şiirlerinde değinmişlerdir. Hâliyle klasik Türk şairleri de bu konuya sıkça yer vermişler, gerek ilâhî gerekse mecazi ve beşerî sevgiliden ayrı kalmışlığın hüznünü ve kederini duygu yüklü ifadelerle ortaya koymaya çalışmışlardır. Doğal olarak bir mahrumiyetin göstergesi olan bu hâli Usûlî’nin de şiirlerinde çarpıcı ve lirik anlatımlarla dolu bir şekilde işlediği tespit edilmiştir.
Vardar Yenicesinde doğmuş önemli Balkan şairlerimizden biri olan Usûlî, İbrahim Gülşenî’ye bağlanmak suretiyle tasavvufa yönelmiştir. Mısır’da bir süre kaldıktan sonra tekrar vatanına dönmüş, burada Gülşenîliği yaymaya çalışmıştır. 1538 yılında vefat eden şairin şahsiyetinin şekillenmesinde ve şairliğinin belirginleşmesinde tasavvuf son derece etkili olmuştur. Şiir dünyasını inancı ve hayat görüşü etrafında şekillendiren Usûlî, bu yönleriyle Nesîmî-Fuzûlî çizgisini takip eden şairler arasında önemli bir yere sahiptir. O, klasik Türk edebiyatının estetik zevkine bağlı, özellikle bazı şiirlerinde düşüncelerini duygu planına yükselterek şiirle mesajı bir araya getirmeyi başarmış mutasavvıf şairlerden biridir.
“Divan”, “Manzum Hadis Tercümesi”, “Mi‘râciyye” ve “Yenice Şehrengîzi” adlı eserleri olan Usûlî’nin en meşhur eseri Divan’ıdır. Hatta bu eserin bazı nüshalarında şairin diğer eserlerinin de bulunduğuna rastlanmıştır. Nitekim Mustafa İsen tarafından hazırlanan ve kendi çalışmamızda da başvuru kaynağı olarak yararlandığımız “Usûlî Dîvânı”nda şairin hem bizzat “Divan”ına ait şiirlere hem de “Mi‘râciyye” ve “Yenice Şehrengîzi”ne yer verilmiştir.
Şairin “Divan”ı incelendiğinde Türkçe kökenli bir kelime olan “ayrılık” ve bununla ilgili gerek Arapça gerekse Farsça kökenli kelime ve türevlerinin aşağı yukarı 88 defa geçtiği bilgisine ulaşılmıştır. Ayrılık ve buna dair bütün isim soylu kelimelerin hangi şiir ve beyitte/bendde yer aldığına yönelik tablo oluşturulmuştur. Bunun yanı sıra ayrılığın Usûlî üzerindeki yansımaları ve hangi fiil soylu kelimelerle bunu ifade ettiğine dair tablolar hazırlanmış, bunların da sayı olarak tespiti yapılmıştır. Üstelik şairin bizzat ayrılık konusunu işlediği gazellerinin olduğu görülmüştür. Özellikle “ayrılık” redifli gazeli bu anlamda kayda değerdir. Nitekim “Divan”ın 63. sırasındaki gazelinde şair, ayrılığın çeşitli yönlerine işaret etmiştir. Öte yandan şairin ayrılık konusunda daha ziyade sevgili veya sevgili konumundaki varlık üzerine yoğunlaştığı, doğup büyüdüğü memleketinden ayrı kalmaya veya gurbet hayatına dair ifadelere çok az yer verdiği görülmüştür. Bununla birlikte insanoğlunun asli vatanı olan vahdet âleminden uzaklaştırılıp dünya gurbetine gönderilişine zaman zaman atıf yapmıştır. Her şeyin ötesinde Usûlî, ayrılığın kaçınılmaz, katlanılmaz, helâk edici, cehennem misali yakıcı, bitmez tükenmez bir çile, âşığın rahatını kaçıran, âdeta âşığın alınyazısı gibi yönlerinin olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla şairi bu yönüyle tanıtmanın faydalı olacağı düşünülerek böyle bir çalışmanın yapılması amaçlanmıştır. İstatistiki verilerden de yararlanılarak oluşturulan bu çalışmada seçilen şiirler, ilgili oldukları konu başlıkları altında toplanarak anlama dayalı şerh yöntemiyle açıklanmıştır. Çalışma, “Usûlî Divanı”yla sınırlı tutulmuştur.
“Divan”dan alınan şiir örnekleri doğrultusunda yapılan bu çalışmada, şairin ayrılığa yaklaşımının büyük oranda klasik şiir geleneği bağlamında şekillendiği görülmüştür. Bununla birlikte gerek şairin dâhil olduğu bu geleneğin gerekse duygu dünyasının etkisiyle ayrılığı âdeta özümsediği ve kendi usulünce şiirlerinde ele aldığı sonucuna ulaşılmıştır.
-
-
Makalenin incelenmesi, değerlendirmeye alınması gibi aşamalarda başta editör olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.
Separation, which appears as the eternal destiny of human beings, has been name of our departure from divine beloved and realm of unity and our fall into this world. The commemoration of man’s incompleteness, the desire of our hearts, which is scorched with the longing to be complete and complete, has been the somewhat acrid taste of the emotion left in our minds by this lack. From this perspective, separation, which is located in the center of human life, has always kept their place on the agenda of poets as well. Poets directly or indirectly mentioned the subject of separation in their poems. Of course, classical Turkish poets have also frequently included this subject, and they have tried to reveal the sadness and sorrow of being separated from both the beloved of divinely and metaphorically/humanly with emotional expressions. Naturally, it has been determined that Usûlî wrote this state as well, which is a sign of deprivation, in his poems in a striking and lyrical way.
Usuli, one of the prominent Balkan poets born in Vardar Yenicesi, turned to Sufism by affiliating himself with Ibrahim Gülşeni. After spending some time in Egypt, he returned to his homeland, where he endeavored to spread the Gülşeni order. Sufism had a profound influence on shaping the poet's persona and defining his identity as a poet. Usuli, who molded the world of poetry around his beliefs and worldview, holds an important place among poets who follow the Nesimi-Fuzuli tradition. He is a mystic poet who successfully combines poetry and message, often elevating his thoughts to the emotional plane, adhering to the aesthetic taste of classical Turkish literature.
Usûlî has works called “Divan”, “Manzum Hadith Translation”, “Mi'râciyye” and “Yenice Şehrengiz”. His most famous work is Divan. Even some copies of this work also contain poet’s other works. Indeed, in “Usuli Divan”, prepared by Mustafa Isen and we used as a reference in our own study, his poems in the “Divan”, as well as “Mi‘râciyye” and “Yenice Şehrengizi” are included. Usulis literary legacy is a testament to his significant contribution to both Sufism and classical Turkish literature.
When examining the poet’s “Divan”, it has been found that the Turkish-origin word separation and related words and derivatives from both Arabic and Persian sources are mentioned approximately 88 times. A table has been created indicating in which poems and couplets/stanzas all words related to separation are located. Additionally, tables have been constructed to illustrate the reflections of separation on Usuli and which verb-based words are used to express it, with their respective frequencies determined. Also, it has been seen that the poet has ghazals on the subject of separation. Especially his ghazal with the redif "ayrılık/separation” is noteworthy in this sense. In fact, in the 63rd sequence of “Divan”, poet has touched upon various aspects of separation. Furthermore, it is evident that poet tends to focus more on the beloved or the being in the beloved’s position when addressing the topic of separation. He gives little attention to expressions related to leaving his homeland where he was born and raised or the life of exile. However, he occasionally alludes to humanity’s departure from the primary homeland of the unity realm and being sent into the exile of the world. Above all, Usuli emphasizes that separation is inevitable, unbearable, destructive, burning like hellfire, an endless and exhausting ordeal, a disruptor of the lover’s peace, almost akin to the fate written on the lover’s forehead. Therefore, it is aimed to carry out this study, considering that it will be useful, to introduce poet from this aspect. The poems selected in this study, which was created by making use of statistical data, were collected under the titles they are related to and explained with the annotation method based on meaning. The study is limited to “Usuli Divan”.
In this study, which was carried out in line with the poetry samples taken from “Divan”, it was seen that poet’s approach to separation was largely shaped in the context of classical poetry tradition. However, it has been concluded that poet has almost assimilated the separation with the influence of this tradition and the world of emotion and has dealt with it in his poems in his own way.
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk İslam Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 21 |
Amasya İlahiyat Dergisi-Amasya Theology Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.