Son dönemlerde, özellikle karı-koca ilişkilerine dair rivâyetlerin artarak tartışıldığı ve gündeme taşındığı görülmektedir. Bu makalede, öne çıkan rivâyetlerden biri olan kadının kocasına secde etmesi tetkik edilmektedir. Söz konusu rivâyet; tez, makale, kitap gibi çeşitli akademik çalışmalardan sosyal medya platformlarına kadar çeşitli mecralarda lehte ve aleyhte birçok değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Konuyla ilgili yapılan bazı çalışmalarda bahsi geçen rivâyetler üzerinden özelde Hz. Peygamber ve onun sünnetinin genelde ise İslam’ın tenkit edildiği ve bu tenkitlere cevap niteliğinde muhtelif çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bu da konuyla ilgili rivâyetlerin detaylı araştırılmasının ve doğru anlaşılmasının önemini gerekli kılmaktadır.
Çalışma ilgili rivâyetin genel olarak sübût ve delâletine odaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle bahsi geçen rivâyetin Hz. Peygamber’e nispetinin sıhhati ve muhtevası üzerinde durulmuştur. Ebû Hureyre, Enes b. Mâlik, Abdullah b. Abbas, Muâz b. Cebel, Hz. Âişe, Zeyd b. Erkam, Câbir b. Abdillah, Abdullah b. Ebî Evfâ gibi çok sayıda meşhur sahâbî tarafından merfû olarak nakledilen rivâyetin sıhhat bakımından farklı dereceleri bulunmaktadır. Bu meyanda incelenen rivâyetler arasında sahih hadisin şartlarını tam olarak taşıyan sahih li-zatih bir rivâyetin olmadığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte rivâyetlerin birbirini desteklemesi cihetiyle birçok tarik için sahih li-gayrih ve hasen hükmünün verilebileceği görülmüştür. Öte yandan çalışmada sıhhat bakımından rivâyetin bazı tariklerinin zayıf olduğu tespit edilmiş bununla beraber bu rivâyetlerin de temel hadis kaynaklarında yer aldığına dikkat çekilmiştir. Ayrıca makalede son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda rivâyetin sıhhati hakkındaki yaklaşımlarına yer verilmiştir. Bu çalışmalardan bir kısmı rivâyetin Hz. Peygamber’e ait olduğunu kabul ederek bahsi geçen rivâyetlerden hareketle İslam’ın kadına bakışını eleştirilirken diğer bir kısmında ise bu eleştirilerin de etkisiyle bu konudaki rivâyetlerin ya aşırı zayıf ya da uydurma olduğu ifade edilmiştir.
Ayrıca çalışmada, bu ve bunun gibi rivâyetlerin değerlendirilmesinde önyargılardan uzak durmanın rivâyetlerin doğru anlaşılması ve değerlendirilmesi noktasında önemli olduğuna işaret edilmiş, önyargılardan uzak durmanın, nesnellik ve tarafsızlığın hadis değerlendirmelerinde önemli bir kriter olduğu belirtilmiştir. Ayrıca üzerinde durulan rivâyet ve benzerlerinin anlaşılması ve değerlendirilmesi noktasında lafzî ve literal yaklaşımın rivâyetin doğru anlaşılmasına mani olacağı belirtilerek ilgili rivâyetlerin değerlendirilmesinde metnin altında yatan mana ve maksada odaklanmanın daha isabetli sonuçlara ulaştıracağı vurgulanmıştır.
Öte yandan muhteva yönüyle bahsi geçen rivâyetlerde iki önemli husus vurgulanmıştır. Bu hususlardan ilki, beşerin beşere secde etmesinin yasaklanması ve ibadet kastıyla yapılacak secdenin sadece Allah'a yapılmasıdır. Bu kapsamda çalışmada vahdaniyet ve uluhiyetin şiarı olan secdenin Allah’tan gayrısına yapılamayacağının altı çizilmiştir. İlaveten peygamberler de dahil olmak üzere fani olan hiçbir şeye ifrad derecesine varacak ta’zimin yapılamayacağı ifade edilmiş ve bu hususta sahabenin şahsında ümmetin uyarıldığına dikkat çekilmiştir.
Rivâyetin vurguladığı ikinci husus ise ailenin temel taşı olan karı-koca ilişkilerindeki haklar ve sorumluluklardır. Bu bağlamda çalışmada söz konusu rivâyetlerin kadının kocasına saygı göstermesini, görev ve sorumluluklarını yerine getirmesini salık verdiğine değinilmiştir. Ayrıca mezkur rivâyetten kadının aşağılanması, tahkir edilmesi, erkeğe nispetle ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesi gibi anlamları çıkarmanın mümkün olmadığı gibi; insan olma, kul olma cihetiyle de kadını kocadan aşağı bir konuma itmediği, erkeğin kadından daha faziletli veya daha hayırlı olduğunu da göstermediği ifade edilmiştir. Yine ilgili rivâyetin Kur’an ve sünnet bütünlüğünde değerlendirmenin önemini göstermesi bakımından kocanın da hanımına karşı bazı sorumluluklarına değinilmiştir.
Kadının kocasına secde etmesinden bahseden rivâyetin sıhhatinin ve manasının tespitini amaçlayan bu çalışma temelde iki ana başlıkta ele alınmaktadır. İlk başlıkta konuyla ilgili rivâyetlerin sıhhati üzerinde durulmuş ve rivâyetler “makbûl rivâyetler” ve “zayıf rivâyetler” şeklinde iki alt başlıkta toplanmıştır. Ardından da rivâyetlerin genel sıhhat değerlendirmesi yapılmıştır. İkinci başlıkta ise rivâyetin muhteva ve manası üzerinde durulmuştur.
Recently, it has been observed that narratives related to husband-wife relationships have been increasingly discussed and included on the agenda. In this article, it was analyzed one of the famous narratives which was about a woman’s prostrating to her husband. The aforementioned narrative has been argued by academic studies such as dissertations, articles, books and even social media platforms whether its in favour or disfavour. It has seen that some studies on this subject concluded to critisize the Prophet Mohammad (pbuh) and his Sunnah particularly and Islam in general through the aforementioned narrations and some other studies refuted these criticisms. All the situation made it clear necessity of a detailed research about the subject and to avoid from misunderstanding of these narrations.
The study focuses on that the narrative’s true existence and evidences on what it means. In other words, it was questioned that the authenticity of the Prophet's narration and it was examined how it should be understood. The hadith was narrated as a marfou riwayah with a traceable chain of transmission until the Prophet Mohammad (pbuh) by his many famous companions like Abu Hurairah and Anas bin Malik and Abdullah bin Abbas and Muadh bin Jabal and Aisha and Zaid bin Arqam and Jabir bin Abdullah and Abdullah bin Abi Awfa and also it has various degrees of the authenticity.
In this regard, it has become clear that none of the narrations we have considered is an authentic hadith that fulfills the conditions of an authentic hadith. However, it has become clear that since the narrations support each other, the judgment that others are true and good can be issued in multiple ways. On the other hand, the study showed that some narrations are weak in terms of authenticity, but it was pointed out that these narrations are also included in the basic hadith sources. In addition, the article includes thoughts on the validity of the narrative in some studies conducted in recent years. While some of these studies accept that the narration is from the Prophet, and criticize how Islamic view on women according to the aforementioned narrations, others, under the influence of these criticisms, state that the narrations on this subject are either very weak or fabricated.
The study also indicated how important it is that avoiding prejudgments in evaluating this narrative and others to understand and evaluate narratives correctly. It also stated that avoiding prejudgments, objectivity, and impartiality are important criteria to evaluate hadiths. In addition, it was stated that a literal approach would prevent a correct understanding of the narrative in understanding and evaluating hadiths and it was focused on the basic meaning and purpose of the text in evaluating the narrative. This would lead to more accurate results to understand the relevant narratives.
On the other hand, two important issues were emphasized in the aforementioned narratives in terms of content. First of all it is forbidden one person’s prostrate to other and prostration with the intention of worship can only be done to God. In this context, the study confirmed that prostration, which is the symbol of oneness and divinity, is permissible to no one other than the God. In addition, it was stated that no human being, including the prophets, could be treated with extreme reverence.
The second issue the narrative emphasizes is the rights and responsibilities in the relationship between husband and wife, which is the cornerstone of the family. In this context, the study stated that the narratives in question are an exaggerated means of expressing a woman’s respect to her husband and carrying out her duties and responsibilities. In addition, we cannot infer from the aforementioned narrative the meaning of humiliating or treating women as second-class citizens compared to men. It has been stated that it does not place the woman in a lower status than the man because and it does not indicate that the man is better than the woman in terms of merit. Once again, a husband’s some responsibilities towards his wife are mentioned to demonstrate the importance of evaluating the relevant narration in the integrity of the Qur’an and Sunnah.
This study aims to know the authenticity and meaning of the narration about a woman prostrating to her husband, consists of two main cahpters. In the first cahpter, the validity of the narratives related to the topic was emphasized and the narratives were grouped under two sub-headings: “acceptable narratives” and “weak narratives.” The narratives were then generally verified. In the second chapter the content and meaning of the narrative has been studied.
Hadith prostration of woman to her husband rights of husband and wife family
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 21 |
Amasya İlahiyat Dergisi-Amasya Theology Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.