Objectives: Currently,
depression, anxiety, and stress among medical
students are an important health issue at global level. The aim of
study was to assess the prevalence of depression, anxiety, stress among medical
students, and its association with socio-demographic characteristics and sleep
quality.
Materials and Methods: DASS-42
Scale and Richard Campbell Sleep Questionnaire were used to assess information
on depression, anxiety, stress, and sleep quality. A total of 610 students (44.10%
males and 55.90% females) with mean age of 20.90±2.10 years participated in the
present study.
Results: The
overall prevalence of depression, anxiety, and stress were 60%, 66%, and 63%
among all participated medical students, respectively. Depression level
was high among students with poor economic level. Anxiety level was high among
pre-clinical students with poor economic level, females and the ones whose
choice of the medical faculties was not voluntarily. Stress level was higher in
females. The correlation between sleep quality and depression, anxiety, stress
was found statistically significant, negative, and low level. High depression,
anxiety, and stress levels decreased students' sleep quality.
Conclusion: An important
proportion of medical students had high levels of depression, anxiety, and
stress. Providing individual guidance and psychological counseling services for
medical students could be beneficial.
Amaç: Günümüzde tıp öğrencileri arasında
depresyon, anksiyete ve stres küresel seviyede önemli bir sağlık sorunudur. Bu
çalışma ile tıp fakültesi öğrencilerinde depresyon, anksiyete ve stres prevalansının
araştırılması ve bunların uyku kalitesi ve demografik özellikler ile ilişkisini
değerlendirmek amaçlanmıştır.
Materyal
ve Metot: Depresyon,
anksiyete, stres ve uyku kalitesi hakkındaki bilgileri değerlendirmek için
DASS-42 ve Richard Campbell Uyku Ölçeği
kullanılmıştır. Çalışmaya yaş ortalaması 20,90±2,10 olan toplam 610 tıp
fakültesi öğrencisi (44,10% erkek ve 55,90% kız) katılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan tıp öğrencilerinde depresyon, anksiyete ve stres
prevalansı sırasıyla 60%, 66%, ve 63% olarak belirlenmiştir. Depresyon düzeyi,
ekonomik düzeyi öğrencilerin yüksektir. Anksiyete düzeyi, klinik öncesi
öğrencilerde, kızlarda ve tıp fakültesini kendi isteği ile tercih etmeyen
öğrencilerde yüksektir. Stres düzeyi ise kızlarda yüksektir. Uyku kalitesi ile
depresyon, anksiyete ve stres arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı,
negatif yönde ve düşük seviyede bulunmuştur. Yüksek depresyon, anksiyete ve
stres düzeyi öğrencilerin uyku kalitesini azaltmaktadır.
Sonuç: Tıp öğrencilerinin önemli bir kısmında yüksek düzeyde depresyon,
anksiyete ve stres belirlenmiştir. Tıp öğrencileri için bireysel rehberlik ve
psikolojik danışma hizmetleri verilmesinin yararlı olabileceği düşünülmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırmalar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |