Objectives: In this study, it was aimed to be analyse of married women’s knowledge levels about reproductive health and contraception, the choice of methods, socio-demographic characteristics and to be determined the impact of this parameters on their knowledge, attitude and behaviours.
Materials and Method: In this study, 37-question multiple-choice structured questionnaire with face to face meeting technique was administered to 18-49 age group 264 married women who apply to Ankara Atatürk Training and Research Hospital District Polyclinics and Gynecology-Obstetrics polyclinics.
Results: 65.2% of women are using any birth control method. The most well known in birth control methods were respectively; oral contraceptives (OC), intrauterine device (IUD), condoms, withdrawal. The most well known of the traditional method was found to be the withdrawal method. The least known methods were female condoms, vaginal rings and spermicid tablets, gels and foams. The most commonly used method was the withdrawal rate of 28.5%. There was a statistically significant relationship between method choice and age groups. The use of the method rate with health personnel (doctor-nurse midwives) suggestion was 64.7%. The 79.9% of participants had knew what is family planning and defined correctly. When education and income levels increase, the rate of knowing family planning also were increasing. 26.1% of women had an unplanned pregnancy before. Total women's abortion (curettage) rate was 17.4%.
Conclusion: Level of knowledge about reproductive health and contraception methods is still not at the desired level. The high ratios of unplanned pregnancies and abortions show that the unmet needs for family planning is high too. Although there are a wide variety of efficient and modern methods in nowadays, traditional methods are still used at high rates. With increasing, disseminating and ensuring continuity of family planning education and counseling services, it will be largely eliminated the lack of knowledge on this subject and can be prevented misapplication. So that; women's health, reproductive health and population health can be moved to a more advanced level.
Amaç: Bu çalışma ile evli kadının üreme sağlığı ve kontrasepsiyon hakkındaki bilgi düzeylerinin, yöntem tercihlerinin, sosyodemografik özelliklerinin analiz edilmesi ve bunların; bilgi, tutum ve davranışları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir.
Materyal ve Metot: Çalışmada Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi semt poliklinikleri ve Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniklerine başvuran 18-49 yaş grubu 264 evli kadına yüzyüze görüşme tekniğiyle 37 soruluk çoktan seçmeli yapılandırılmış anket uygulanmıştır. Anketlere verilen cevaplar SPSS 15.0 programı aracılığıyla analiz edildi.
Bulgular: Kadınların %65.2’si herhangi bir korunma yöntemi kullanmaktaydı. Doğum kontrol yöntemleri içerisinde en çok bilinenleri sırasıyla; oral kontraseptif (OKS), rahim içi araç ( RIA), kondom, geri çekme idi. Geleneksel yöntemlerden en çok bilineni ise geri çekme yöntemi olarak saptandı. En az bilinen yöntemler ise, kadın kondomu, vajinal halka ve spermisit tablet, jel ve köpüklerdi. En çok kullanılan yöntem, % 28.5 oranında geri çekme idi. Yaş grupları ile yöntem tercihi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardı. Sağlık personelinin (doktor-ebe hemşire) önerisiyle yöntem kullanım oranı %64.7 idi. Katılımcılardan %79.9’u aile planlamasının ne olduğunu bilmekte ve doğru tanımlayabilmekteydi. Eğitim ve gelir düzeyi arttıkça, aile planlamasını bilme durumu da artmaktaydı. Kadınların %26.1’inin plansız gebeliği olmuştu. Toplam kadınların istemli düşük (küretaj) yapma oranı %17.4 idi.
Sonuç: Üreme sağlığı ve kontrasepsiyon yöntemleri konusunda bilgi düzeyi hala istenilen seviyede değildir. Plansız gebeliklerin ve küretaj oranlarının yüksek olması, karşılanmayan aile planlaması ihtiyacının da yüksek olduğunu göstermektedir. Günümüzde çok çeşitli etkin ve modern yöntemler mevcut olmasına rağmen, geleneksel yöntemler, hala yüksek oranda kullanılmaktadır. Aile planlaması eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin artırılması, yaygınlaştırılması ve sürekliliğin sağlanması ile bu konudaki bilgi eksikliği büyük oranda giderilecek ve yanlış uygulamaların önüne geçilebilecektir. Böylece; kadın sağlığı, üreme sağlığı ve toplum sağlığı daha ileri seviyelere taşınabilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırmalar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 15 Sayı: 2 |