Objectives: In this study, it is aimed to determine the
socio-demographic characteristics of caregivers of the patients receiving Home
Health Service (HHS).
Materials
and Methods: The caregivers of the patients receiving care from HHS
have been included in this cross-sectional study. A data collecting form
has been used in order to evaluate the socio-demographic and clinical
characteristics of the caregivers.
Results: Primary caregivers of the 80 patients who benefits
from HHS have been included in the study. Of the 80
caregivers, 85,00% (n: 68) are female and 15,00% (n: 12) are male. 63,75% of the
patients are between 35-64 years of age. 86,25% are satisfied with the care,
70,00% feels self-sufficient with their care, 56,25% needs care-related
training-consulting. It is stated that 41,25% of caregivers feels exhausted,
43,75% feels weakness-helplessness, 42,50% experience communication problems with
the patient, 78,75% needs help. The percentage of pre-maintenance health status
very good-good is 90,00%, while the percentage of those who are in good health
after the maintenance is 20,00%. The most challenging conditions are determined
as bathing with 46,25% and diapering with 41,25%. Of the caregivers, 27,50% use
antidepressants, 15,00% use sleeping pill, and only 21,25% have good sleep
quality. When caregivers are asked to give Home Health Services a score out of
10, their score is 9.0±1.0.
Conclusion: The scope and function of home health services is
important for caregivers as well as for patients. Determining the care needs of
caregivers and supporting them in this direction is important for the quality
and integrity of the service provided.
Amaç:
Bu çalışmada Evde Sağlık Hizmeti (ESH) alan
hastaların bakım veren yakınlarının sosyo-demografik özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Materyal ve Metot:
Kesitsel tipteki çalışmaya evde sağlık hizmeti alan hastaların bakım verenleri
dahil edildi. Bakım verenlerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek
amacıyla veri toplama formu kullanıldı.
Bulgular:
Çalışmaya ESH’den faydalanan 80 hastanın primer bakım verenleri dahil edildi.
Bakım veren toplamda 80 kişinin %85,00’i (n:68) kadın, %15,00’i (n:12) erkekti.
Yüzde 63,75’i 35-64 yaş aralığında idi. Yüzde 86,25’i verdiği bakımdan memnun,
%70,00’i verdiği bakımda kendini yeterli hissediyor, %56,25’i bakımla ilgili
eğitim-danışmanlık gereği duyuyordu. Bakım verenlerin %41,25’i kendisini
tükenmiş, %43,75’i güçsüzlük-çaresizlik hissettiğini, %42,50’si hastayla iletişim
sıkıntısı yaşadığını, %78,75’i yardım gereksinimi duyduğunu belirtti. Yüzde 90,00’ının
bakım öncesi sağlık durumu çok iyi-iyi iken; bakım sonrası sağlık durumu çok
iyi-iyi olanların oranı %20,00 idi. En çok zorlanılan konular %46,25 ile
hastayı banyo yaptırma ve %41,25 ile altını değiştirme olarak belirlendi. Bakım
verenlerin %27,50’si depresyon, %15,00’i uyku ilacı kullanıyordu, sadece %21,25’inin
uyku kalitesi iyiydi. Bakım verenlerden Evde Sağlık Hizmetlerine 10 üzerinden
bir puan vermeleri istendiğinde, verdikleri puan 9.0±1.0 olarak saptandı.
Sonuç:
Evde sağlık hizmetlerinin kapsam ve işlevi bakım alan hastalar için olduğu
kadar bakım verenler için de önemlidir. Bakım verenlerin bakımla ilgili
ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu yönde destek olunması sunulan hizmetin
kalitesi ve bütünlüğü açısından önem arz etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırmalar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 2 |