The Hellenistic Era, first coined and defined by the German historian Droysen in the mid-19th century and subsequently embraced by historians, commences with the conquest of the Persian Empire by Alexander the Great, extending as far as the Indus River, and concludes with Octavian’s abolishment of the Ptolemaic monarchy in Hellenistic Egypt. In essence, this era, spanning approximately 300 years (321-31 BCE), witnesses the amalgamation and synthesis of Eastern and Western cultures, giving rise to a novel blended cultural milieu.
Turning the gaze to the Anatolian region during the Hellenistic Era, in the Early Hellenistic Period (323-133 BCE), within a certain timeframe leading up to the Battle of Magnesia (190 BCE), which notably prompted Rome to become closely acquainted with Anatolia, a rapid process unfolds that alters the socio-political and cultural fabric of the Iron Age civilizations and the period of Persian dominion. With the demise of Alexander the Great in 323 BCE, a series of disputes, wars, reconciliations, and alliances transpire among factions including the Ptolemies, the Seleucids, Cappadocia, Pontus, Bithynia, Pergamon, and the Galatians. A prime exemplar of such dynamics is the relationship between Cyme and Pergamon.
In this concise study, the discourse will revolve around the association between Cyme, an Aeolian city in Western Anatolia, and the Kingdom of Pergamon, one of the Hellenistic realms, spanning roughly a century, from the Battle of Kurupedion to the Battle of Magnesia (281-190 BCE). This research sheds light on the interplay between these entities during this period.
Alman tarihçi Droysen tarafından 19. yüzyılın ortalarında ilk kez kullanılıp tanımlanan ve biz tarihçiler tarafından da benimsenen Hellenistik Çağ, Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yıkıp Indus Nehri’ne kadar büyük bir Asya coğrafyasını fethetmesiyle başlar; Octavianus’un Hellenistik Mısır krallığı Ptolemaioslar monarşisini ortadan kaldırmasıyla da sona erer. Özetle, yaklaşık 300 yıl süren bu çağda (İÖ 323-31), Doğu ve Batı kültürleri karışıp kaynaşarak yeni bir sentez kültür ortaya çıkar.
Hellenistik Çağ Anadolu’suna bakacak olursak, Erken Hellenistik Çağ (İÖ 323-133) tamamlandığında, özellikle Roma’nın Anadolu’yu yakından tanımaya başlamasına neden olan Magnesia Savaşı’na (İÖ 190) kadar geçen belli bir zaman diliminde, Demir Çağı uygarlıkları ile Pers hâkimiyeti döneminin sosyo-politik ve kültürel yapısını değiştirecek hızlı bir süreç yaşanır. Büyük İskender’in İÖ 323 yılında ölmesiyle tarafları Ptolemaioslar, Seleukoslar, Kappadokya, Pontos, Bithynia, Pergamon ve Galatların olduğu birçok anlaşmazlıklar, savaşlar, barışlar ve ittifaklar gerçekleşir. En iyi örnek de Kyme-Pergamon ilişkisidir.
İşte bu kısa çalışmada, Kurupedion Savaşı’ndan Magnesia Savaşı’na kadar olan süreçte, başka bir deyişle İÖ 281-190 yılları arasındaki yaklaşık 100 yıllık zaman diliminde, Batı Anadolu’da bir Aiolis kenti olan Kyme ile Hellenistik krallıklardan biri olan Pergamon Krallığı arasında yaşanan ilişkiden söz edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eskiçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Şubat 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 31 |