Reel politik uygulayan devletlerin bilimi, güç rekabeti ve kapitalist amaçlar doğrultusunda bir araç olarak kullanma eğiliminde olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. 1941 yılında gerçekleşen Pearl Harbor saldırısının ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin nükleer silah geliştirme sürecine Manhattan Projesi ile giriş yapması, bu bağlamda etik sorunlar ve uygulama farklılıklarının araştırmaların yönünü değiştirme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Savaş döneminin zaruretleri, konvansiyonel rekabetin nükleer güç yarışına dönüşmesine yol açarken, bilim insanları nükleer silahlanma yarışını durdurmak veya kontrol altında tutmak amacıyla çeşitli çabalar içine girmiştir. Atom Bilimciler Bülteni ve Pugwash Konferansları gibi girişimlerin, nükleer tehlikeler ve olası riskleri topluma aktarma çabalarının yanı sıra, bilim insanlarının 'Nükleer Kış' terimi aracılığıyla nükleer silahlara karşı duyarlılık geliştirdikleri tespit edilmiştir. Bilimsel araştırmaların özgürlüğünün sağlanması, çalışmaların sürekliliği açısından kritik öneme sahiptir. Nükleer araştırmaların tarihi incelendiğinde, bilimsel çalışmaların politik eylemlere yön verme potansiyeline sahip olduğu anlaşılmaktadır. Araştırma, tarihsel olayları takip ederek bilimsel araştırmaların nükleer silahların gelişimine nasıl evrildiğini incelemektedir. Bu bağlamda, bilim ve politikalar arasındaki etkileşim, çalışmanın temel tartışma noktalarından birini oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı, bilimsel araştırmaların nükleer teknoloji üzerindeki gelişimini, nükleer fiziğin temellerini ve atom biliminin askeri stratejilere entegrasyonunu tarihsel bir perspektiften inceleyerek, bilimsel araştırmaların militarizasyonunu değerlendirmektir. Bu çalışma, bilimin askeri uygulamalara entegrasyonunda daha derinlemesine bir yaklaşım geliştirilmesini teşvik ederek, ulusal ve küresel güvenliğin korunmasına yönelik koordineli bir çaba oluşturmayı hedeflemektedir. NARA -AAD (National Archives), NSA (National Security Archives), US Department arşivleri ve literatürden elde edilen bilgiler ışığında yapılan çalışmada, kaos döneminde bilim dünyasının siyasetçiler ve askeriye ile faaliyeti detaylı araştırılmıştır.
It is widely acknowledged that states employing realpolitik often utilize science as an instrument for power competition and capitalist objectives. The United States' entry into the nuclear weapons development process through the Manhattan Project following the Pearl Harbor attack in 1941 exemplifies how ethical concerns and practical discrepancies can influence the trajectory of research in this domain. While wartime exigencies transformed conventional competition into a nuclear arms race, numerous scientists endeavored to halt or regulate this escalation. Initiatives such as the Bulletin of the Atomic Scientists and the Pugwash Conferences have sought to communicate the dangers and potential risks of nuclear weapons to the public, and the concept of 'Nuclear Winter' has fostered a heightened awareness among scientists regarding the implications of nuclear armament. The preservation of the freedom of scientific inquiry is critical for the sustainability of research endeavors. A historical examination of nuclear research reveals that scientific investigations possess the potential to inform and direct political actions. This study explores the evolution of scientific research into the development of nuclear weapons by tracing significant historical events. In this context, the interplay between science and politics emerges as a central theme of discussion. The objective of this research is to assess the militarization of scientific inquiry by analyzing the historical development of research in nuclear technology, the foundational principles of nuclear physics, and the incorporation of atomic science into military strategies. Furthermore, the study aims to foster a coordinated approach to safeguard national and global security by encouraging scientific communities to adopt a more nuanced perspective on military applications. Drawing on information from the National Archives and Records Administration (NARA-AAD), the National Security Archives (NSA), and various departmental archives and literature, this research meticulously investigates the interactions between the scientific community, political entities, and military actors during a period characterized by upheaval.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasi Tarih (Diğer), Yakınçağ Avrupa Tarihi |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Şubat 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 22 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 31 |