Bu çalışmanın amacı, sosyolojinin bağımsız bir disiplin haline gelmesindeki önemli teorisyenlerden biri olan Gabriel Tarde’ın sosyolojiyi niceliksel olanın içerisinden kavramaya yönelik tutumunun ve bu bağlamda istatistik bilimine yüklediği rolün arka planını aktarmaktır. Tarde, toplumsal sahanın arzu ve inanç kuvvet akışlarından meydana geldiğini düşünmektedir. Bu akışlar, toplumsal sahayı boyadan boya kesen, mikroskobik, yani sonsuz küçükte devinen çokluklardır. Bunlar, toplumsal olana maddilik kazandırmalarıyla anlam kazanırlar. Sosyoloji ise bir mikro sosyoloji olarak bu akışlar düzlemindeki kuvvet ilişkilerinin, dinamizmlerin açığa çıkarılması işlevini üstlenmektedir. Tarde’a göre heterojen, yani biçimlenmemiş olan arzu ve inanç kuvvetleri, yalnızca niceliksel olarak idrak edilen akışlardır ve bu anlamda iç içe geçtikleri, niteliksel şekilde kendisini sunan duyumsamalardan ayrılmaktadırlar. Bu nedenle de bu kuvvetlerin toplumsal sahadaki yayılımlarını, bileşimlerini, kesilmelerini aktarabilmenin yolu istatistik bilimine başvurmaktan geçmektedir. İstatistik, arzu ve inanç kuvvet ilişkilerine ilişkin bir haritalandırma işlemi olarak çalışmaktadır. Bu işlem aracılığıyla kuvvet ilişkilerine dair tarihi monografi oluşturulmaktadır. Bu monografinin oluşmasında sadece sosyoloji istatistiğe değil, istatistik de sosyolojinin yöntemlerine başvurmak durumundadır.
The aim of this study is to convey the background of Gabriel Tarde's attitude towards the quantification of sociology and the role he attributed to the science of statistics in this context, as one of the important theorists in the development of sociology into an independent discipline. Tarde thinks that the social field consists of force flows of desire and belief. These flows are microscopic multiplicities that traverse the social field, moving in the infinitesimal. They gain meaning by giving materiality to the social. Sociology, as a micro sociology, undertakes the function of revealing the force relations and dynamisms in the plane of these flows. According to Tarde, the heterogeneous, unformed forces of desire and belief are flows that can only be grasped quantitatively, and in this sense they differ from the sensations in which they are intertwined and present themselves in a qualitative way. For this reason, the way to convey the spread, composition and interruptions of these forces in the social field is to resort to statistics. Statistics works as a mapping process regarding the force relations of desire and belief. Through this process, a historical monograph on power relations is created. In the creation of this monograph, not only sociology has to resort to statistics, but also statistics has to resort to the methods of sociology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 3 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.