Bildirinin konusu, Antalya-Döşemealtında yer
alan 20 köyde son 100 yıldan bu yana dokunmuş
ve halkın bünyesinde olan Kirkitli Dokumalar
üzerine 1987 yılında yapılan alan araştırmasından elde edilen sonuçları kapsamaktadır. Daha
eski olan dokumalar müzeler, koleksiyonerler ve
antikacıların elindedir. Döşemealtı köylülerinin
birçoğu son yüzyılda bile göçebe hayatı sürdürmekteydi. Bu yaşantının göze çarpan unsurlarından en belirgin olanları, deve, davar ve koyun sürüleri, karaçadır ve alacıktır. Böyle bir yaşam süren insanlar dokumalarını da kullanımlarına en
uygun olarak biçimlendirmişlerdir. Araştırmada
kirkitli dokumaları dokuyanların bağlı olduğu
aşiretler, kullanım alanları, boyutları, teknikleri,
malzemeleri, dokundukları tezgah tipleri, desen
ve renkleri, boyaları ele alındı. Günümüzde bunlardan hangilerinin yaşatıldığı, yaşatılmadığı ve
nedenleri sorgulandı.
Bu dokumalar hem kullanımda en uygun biçim ve ebadta, hem de kullanıldıkları mekanda en
güzel dekor elemanlarıdır. Hiç bir dokuma gereksiz değildir. Desenleri açısından bakıldığında, aynı
aşiret veya obalarda görülen dokumalarda desenler geleneğe uygun olarak hep aynıdır. Dokumaların her biri dokuyanların bağlı oldukları aşiretleri
de işaret eder. Döşemealtı’nda değişik aşiretlerden oluşan köy grupları bulunmaktadır. Bunlar
arasında yerleşik yaşama geçme süresi 200-250 yıl
öncesinden başlayıp son 50-60 yıl öncesine kadar
devam etmiştir. Eskiden yerleşen köylerde kilim
dokuma bırakılmış sadece halı dokunmaktadır.
Çünkü yerleşik yaşamda halının daha çok kullanım alanı vardır. Ayrıca dokudukları halılardan
ihtiyaç fazlasını satıp gelir getirirler. Havsız kirkitli
dokuma örneklerine son yerleşen köylerde daha
fazla rastlanmaktadır. Bu gün havsız kirkitli dokumalar Döşemealtı’ndaki köylerde kullanımdan
kalkmış ve dokunmuyor olsalar da onların oraya
ait olduklarını tespit etmiş bulunuyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Kasım 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 |