Anadolu kültürünün en köklü unsurlarından birisi olan giyim kuşam kültürü büyük zenginliğe
sahiptir. Bu zenginlik yedi coğrafi bölgenin yanı sıra illerde, bağlı bulunduğu ilçelerde ve hatta
köylerde bile benzer ve farklı yönleriyle göze çarpmaktadır. Söz konusu zenginlik bağlı bulunduğu
yerin yaşamı, inançları ve gelenekleriyle şekillenmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz çağın
etkileriyle geleneklerin değişmesi, buna bağlı olarak modanın da evrimleşmesiyle giyim kuşam
kültürü zamanla değişmektedir. Çoğu giyim geleneği yok olmuş veya yok olmaya yüz tutmuştur.
Tamamen yok olan giyim kültürüne ait bilgilere kayıtlar üzerinden ulaşılmaktadır. Bu makalede
kaybolmaya yüz tutmuş olan Anadolu folklorik giyim kuşam kültürünün seramik biblolar üzerinden
izi sürülmektedir.
Anadolu’da seramik sanatının tarihi incelendiğinde figürlü objeler olarak ilk örneklerin Ana
Tanrıça heykelcikleri ile başladığı görülmektedir. Sonraki dönemlerde mezar hediyesi, oyuncak ve
biblo gibi figürlerle devam etmiştir. Bu çalışmada tarihsel süreçte üretilen figürlü objeler ele alınarak
12. yüzyıldan itibaren üretilen seramik biblolar Anadolu folklorik giysileri açısından incelenmiştir.
Çalışma kapsamında özellikle kadın folklorik giysilerinin ele alındığı Türkiye’deki dört coğrafi
bölgeden Ankara, Ardahan, Bursa, Çanakkale, Tokat ve Yozgat illerine ait folklorik giysili biblolar
seçilmiştir. Çalışmanın amacı ve buna bağlı önemi, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel kültüre
dikkat çekmek, gelecek nesillere farklı sanat disiplini aracılığı ile ilgili kültürün tanıtımını sağlamak
ve Türkiye’de üretilen biblo geleneğinin mevcut durumunu ortaya koymaktır.
Sonuç olarak Avrupa’da çeşitli fabrikaların üretimi olan Anadolu’ya özgü ilk bibloların,
kaliteli ve ince işçilikleriyle porselenden yapıldıkları görülmüştür. Biblolarda Osmanlı Dönemi’nin
giyim kuşam kültürü ile saray halkının betimlendiği anlaşılmıştır. 12. yüzyıldan başlamak üzere
Anadolu’da üretilen örneklerin çoğunlukla çini ve seramik olarak düşük dereceli bünyeler olduğu,
yine o dönemin geleneksel unsurlarının biblolar üzerinde sergilendiği bilgisine ulaşılmıştır. Günümüz
örnekleri arasından seçilen altı farklı ilin folklorik biblo figürlerinde; her bir figürün üzerinde ayırt
edici giysi özelliklerinin betimlenmiş olduğu gerek kumaşlardaki ayrıntıdan gerekse aksesuarlar
açısından ince işçilik örneklerinin dikkat çektiği görülmüştür.
The clothing and dressing culture, a deeply rooted element of Anatolian heritage, exhibits a
remarkable richness across its seven geographical regions, provinces, districts, and even villages.
This cultural wealth is shaped by local life, beliefs, and traditions, yet it is subject to change over time
due to evolving traditions and fashion. Many traditional clothing customs have disappeared or are on
the verge of vanishing, with knowledge of these practices often preserved only through records. This
article explores the near-lost Anatolian folkloric clothing culture through ceramic bibelots.
Analyzing the history of ceramic art in Anatolia reveals that the earliest figured objects were
Mother Goddess figurines, followed by grave gifts, toys, and bibelots in subsequent periods.
This study examines ceramic bibelots from the 12th century onwards, focusing on those depicting
Anatolian folkloric clothing. Figurines from Ankara, Ardahan, Bursa, Çanakkale, Tokat, and Yozgat,
representing four geographical regions in Turkey, were selected, with a particular emphasis on
women’s folkloric attire. The study aims to highlight the vanishing traditional culture, promote it to
future generations through various art forms, and assess the current state of figurine production in
Turkey.
It was found that the first Anatolia-specific figurines, produced by European factories, were
made of high-quality porcelain with fine craftsmanship, depicting Ottoman Period clothing and
palace inhabitants. Anatolian examples, dating from the 12th century, were mainly earthenware
ceramics showcasing the traditional elements of their time. Contemporary bibelot figures from the
six selected provinces display distinctive clothing features and intricate craftsmanship, particularly
in fabric details and accessories. These observations underline the importance of preserving and
studying traditional Anatolian clothing culture through artistic mediums like ceramic figurines.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Geleneksel Türk Sanatları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: ARIŞ 24. SAYI |