Tarihi olarak Kuzey ve Güney arasında iç çekişmelere sahne olan
Yemen’de yaşanan 1990’daki birleşme; ülkedeki istikrarsızlığı
sona erdirmemiş aksine günümüze kadar devam edecek olan
iç çatışmalara zemin hazırlamıştır. Ülkenin; kuzeyinde Husi
isyanları, güneyinde ayrılıkçı el-Hirak oluşumu, geniş kabile
yapılanmaları ve el-Kaide’nin varlığı gibi etmenler Yemen’de
meydana gelen parçalı yapı üzerindeki temel aktörler idi. Ülkedeki
kıt kaynaklar üzerinde yürütülen bu mücadele; 2011 Arap
Baharı ile doruk noktasına ulaşırken, oluşan otorite boşluğu da
ülkedeki bu aktörlere geniş manivela alanları sağladı. Nitekim
sözü edilen ülke içi aktörlerden en önemlisi olarak kabul edilen
Husilerin; gerek 2004-10 arası dönemde rejim karşıtı yürüttükleri
mücadele deneyimlerinden gerekse devrik lider Abdullah
Salih ile kurdukları müttefiklikten faydalanarak ülkenin
güneyine doğru ilerleyişleri, Mart 2015’te Suudi liderliğindeki
koalisyon ülkelerinin askeri operasyonuna dönüştü. Yürütülen
bu operasyonların meşruluğuna ilişkin ise, koalisyon ülkeleri
tarafından çeşitli argümanlar ileri sürülmüş fakat bu operasyonların
bireysel ya da kolektif meşru müdafaaya mı yoksa davet
üzerine müdahaleye mi dayandığına ilişkin ise net ifadeler kullanılmamıştır.
Bu çalışmadaki ilk amaç; Yemen’deki mevcut
parçalı yapının yeni bir olgu olmadığını ve bu yapı üzerinde
önemli rol oynayan Husilerin, ülkede nasıl etkin bir pozisyona
geldiklerini göstermek olacaktır. Çalışmanın ikinci temel amacı
ise; Husilere karşı başlatılan askeri operasyonların, neden bireysel
ya da kolektif meşru müdafaa hakkından ziyade davet
üzerine müdahale doktrinine dayandırılabileceğini; askeri
davette bulunan Mansur Hadi’nin gerek uluslararası toplum
tarafından meşru otorite olarak kabul edilmesi gerekse ülkenin
belirli bölgeleri üzerindeki kontrolünü hâlâ sürdürüyor olması
gerekçelerinden kaynaklandığını göstermeye çalışmak olacaktır.
Husiler Arap Baharı Suudi Arabistan davet üzerine müdahale bireysel-kolektif meşru müdafaa.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 17 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 20 |
Akademi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.